On altı yıl niye bekledik?
Ekonomi bir yönü itibarıyla her şeydir. Kalkınma, gelişme, ilerleme, bağımsızlık, egemenlik, siyaset, kültür her şey ekonomiyle ilgilidir.On altı yıldır iş başında olan AK Parti iktidarının...
Ekonomi bir yönü itibarıyla her şeydir. Kalkınma, gelişme, ilerleme, bağımsızlık, egemenlik, siyaset, kültür her şey ekonomiyle ilgilidir.
On altı yıldır iş başında olan AK Parti iktidarının uyguladığı ekonomi politiği bu köşeden hep eleştirdik. Üretim, verimlilik, istihdam, ihracat, tasarruf, yatırım, etkinlik, akılcılık ve gerçekçilik gibi temel kavramlara dikkat çektik. Bu konuda yazdığımız sayısız yazılardan bir kaçından birkaç paragraf şöyledir:
12 Temmuz 2011 tarihli "Hükümetin ekonomik programının düşündürdükleri" başlıklı yazıda şunları yazmışız: "Başbakan'a göre Türkiye'deki büyüme baş döndürücü. Milli gelir %8.9 artış ile almış başını gidiyor, kişi başına gelir 10 bin doları aşmış, Merkez Bankası rezervleri dövizle lebalep dolu, İstanbul, Finans Merkezi oluyor, büyük kentler için çılgın projeler birbirinin ardından devreye sokuluyor.
Tüketime dayalı büyüme hormonludur!
Halbuki ekonomisini kendi fiziki, insani ve entelektüel kaynaklarına dayandırmayan hiçbir ülkenin geleceği yoktur. Ekonomiyle ilgili her şeyin gerçekte üretime dayalı olduğunu herkes bilir. Üretim, üretkenlik, verimlilik, etkililik esasına dayanmayan ekonomik yapı sürdürülebilir değildir.
Yabancıların parasıyla, faizle, döviz borçlanarak, yabancı ülkelerde üretilen malları ithal etmek ve bunu da vatandaşları faizle borçlandırarak tüketmekten ibaret bir büyüme hormonludur".