Zor tercih
Hayat tercihten ibarettir. Ömür boyunca insanlar "iyi ile kötü", "kahramanlık ile korkaklık", "doğru ile yanlış", "haram ile helal" arasında önceden edindiği deneyim ve birikimlere dayalı olarak tercih yaparlar. Ancak insanın...
Hayat tercihten ibarettir. Ömür boyunca insanlar "iyi ile kötü", "kahramanlık ile korkaklık", "doğru ile yanlış", "haram ile helal" arasında önceden edindiği deneyim ve birikimlere dayalı olarak tercih yaparlar. Ancak insanın önüne her zaman olgular çok açık ve belirli olarak çıkmaz ve değer yargılarındaki subjektiflik insanın isabetli tercih yapmasını çoğu zaman engelleyebilir. Doğaldır ki "kötü ile daha az kötü", "zararlı ile daha az zararlı" arasında tercih de her zaman insanın çözmesi gereken bir sorundur.
Tercih yapabilmek için doğu felsefinin temellerinden birini oluşturan "tefrik etme sanatını" çok iyi kavramak gereklidir. Yüzlerce alternatif arasından işe yarayanı bulup çıkarmak başlı başına bir sanattır. Bu noktada, ihtiyaçlar, öncelikler ve elde edilebilirlikler önem kazanır.
Örs ile çekiç, onur ile konfor, ekmek ile erdem arasında isabetli tercih yapabilmek için kavramların doğru tanımlanması gerekir. Aksi takdirde tuzun şekerle, zehirin panzehirle karıştırılması facialara neden olabilir. Bu noktada birey ya da toplumların kendi aleyhlerine sonuçlanacak süreçleri tercih etmemeleri kendi feraset, basiret ve birikimlerine bağlıdır. Nihayetinde bütün tercihler "ya yar ya ser", "ya sakal ya bıyık" türünden ortaya çıkmaz.
Yanlış tercihten daha kötüsü tercih yapmamaktır. Yani "iki arada bir derede kalmak" kararsız kalmaktır. Kararsız kalmak fizikte ve zihinde eylemsiz kalmak anlamını taşır. Bu durum sıfır noktası demektir. Hâlbuki iyi ve kötü olan "bir" her zaman "sıfır"dan daha iyidir.
Maksatsız hayat olmaz. Bireyin ruh ve düşünce yüceliği maksadında saklıdır. Herkes maksadı kadar büyük ya da küçüktür. Büyük adamlar küçük maksatlar için ömür tüketmezler. Küçük maksatlar peşinde koşan adamlardan da büyük adam olmaz.
Bu noktada tercih yapmak zorlaşır. Büyük davaların büyük belaları, sıkıntıları ve cefaları vardır. Karınca adam kimliğindeki bireyler büyük davaları üstlenecek omuz, onur ve gücü çoğu zaman kendilerinde bulamazlar. Ucuz kahramanlık peşinde olanlar da bu tipler arasından çıkar. Onurun en büyüğünü riskin en küçüğünü tercihe yeltenirler.