Dövlet procesi
İstanbul Kanalı kuşkusuz devlet projesi değildir. Projeleri hükümet yapar ve o gerçekleştirir. İstanbul Kanalı’nın hükmet tasarısı olarak TBMM tarafından onaylanmışlığı var mı? Ayrıca, artık TBMM tarafından denetlenen bir hükümet de yok.
Sayfa ve sütun arkadaşım Barış Terkoğlu’nun yazılarını hayranlıkla okuyorum. 23 Kasım 2020 tarihli yazısı da çok çarpıcı ve ilham verici. Yazının sonuna doğru bir yere takıldım: “Bir tanım değil. Ama kesin olan bir şey var ki devlet kendi gücünü, kendi sınırları içinde başka gruplara devrettiğinde artık devlet olmaktan çıkıyor” diyor. Burada kendimce bir düzeltme yapmak istiyorum: Devlet kendine ait herhangi bir şeyi başkalarına devredemez. Devredemez çünkü böyle bir şey yapamaz. Böyle bir şeyi sadece onu yöneten iktidarlar, hükümetler yapar. Devlet bir taşıttır, taşıma aracıdır, şoför ne isterse onu yapar. Greyder, operatörün istediğini yapar. Gıllıgışlı işlerde devletin hiçbir sorumluluğu yoktur. Fail ve sorumlu her zaman hükümettir, iktidardır.
***
Devlet proje yapmaz, yapamaz. Ülkemizde bir Devlet Planlama Teşkilatı vardı. 5 Ekim 1960 tarihinde kuruldu. Devletin ekonomik, sosyal ve kültürel amaçlarının belirlenmesinde hükümete danışmanlık yapmaktaydı. Hükümetçe belirlenen amaçları gerçekleştirmek için kalkınma planları ve yıllık planlar hazırlardı. Teşkilatın ilk döneminde Yalçın Küçük, Hikmet Çetin, Güngör Uras gibi isimler görev almışken, Turgut Özal’ın müsteşarlığa getirilmesi sonrasında çoğunluğu Nakşibendilerden oluşan bir kadrolaşmaya gidildi ve Yusuf Bozkurt Özal, Nevzat Yalçıntaş, Beşir Atalay, Yaşar Yakış, Hasan Celal Güzel, Temel Karamollaoğlu, Bilsay Kuruç (müsteşar) gibi isimler DPT’de çeşitli görevlere getirildi.