İslamcıların büyük hedefi
25 Mayıs 2019 tarihli Sözcü ve Korkusuz’da “Malezya’da oruç polisi göreve başladı” başlıklı bir haber okudum...
Siz de okuyun:
“Halkın yüzde 61’i Müslüman olan Malezya’da, Müslümanlar için şeriat kanunları uygulanıyor. Malezya’da tartışma yaratan bir uygulama yürürlüğe girdi. Ülkede oruç tutmayan Müslümanların tespit edilmesi için polisler görevlendirildi. Restoranlarda gezen sivil polisler, yemek yiyenlerin kimliklerini kontrol ederek Müslüman olup olmadıklarına bakıyorlar. Polisler, oruç tutmayanlara önce ihtar cezası veriyorlar. İhlal tekrar edilirse, oruç tutmayanlar para cezası ve 6 ay hapisle cezalandırılıyor.”
***
18 yaşıma kadar Mersin kentinde yaşadım. Baba ve ana tarafından köylerle ilişkim vardı. Ne ailem ne de köylerdeki akrabalarım beni oruç tutmaya zorladı. Üstelik dedem Kör İbram imamdı. Ramazan ayında, fırınların pide yapması dışında, gündelik hayat değişmezdi. Alanlarda, çayırlarda toplu iftar şölenleri falan yapılmazdı. 1940’lı 50’li yıllardan söz ediyorum. Oruç bireysel ve ailevi bir olguydu. Yani Mersin’de Malezya’daki gibi Ramazan Polisleri yoktu.
***