Ne sihirdir ne keramet
Ne sihirdir ne keramet el çabukluğu marifet! Ne sihirdir ne keramet yalan söylemek marifet! Ne sihirdir ne keramet küfretmek marifet! Ne sihirdir ne keramet iftira marifet! Ne sihirdir ne keramet partizanlık marifet! Ne sihirdir ne keramet zenginleşmek marifet! Ne...
Ne sihirdir ne keramet el çabukluğu marifet! Ne sihirdir ne keramet yalan söylemek marifet! Ne sihirdir ne keramet küfretmek marifet! Ne sihirdir ne keramet iftira marifet! Ne sihirdir ne keramet partizanlık marifet! Ne sihirdir ne keramet zenginleşmek marifet! Ne sihirdir ne keramet akraba kayırmak marifet! Ne sihirdir ne keramet cehalettir marifet!
***
Cumhuriyet, şer ve cehalet yuvası tekke ve zaviyeleri kapatmıştı, fesat ocağı tarikatları yasaklamıştı ama ortadan kaldıramamıştı. Zaten böyle bir şey mümkün değildir. Başta doğudakiler olmak üzere tamamı yer altına indi, Cumhuriyet ve uygarlık düşmanlarını yetiştirmeye başladı. Böylesine girişim ve oluşumları engellemek amacıyla kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı 1950’ye kadar kış uykusunda işi idare etti; 2000’e kadar sağcı iktidarların dümen suyundan giderken irticayı palazlandırdı; 2003’ten itibaren dini göz küllemek ve maymuncuk olarak kullanan AKP’nin emrine girdi.
Son 7 kitabımda bu şer cephesinin otopsileri yapılmıştır.
***
AKP’yi kuranlar ve onlara önderlik edenler Cumhuriyet ve devrimlerine, onun niteliklerine, çağdaşlaşmaya karşı ve düşman idiler. Referansları, İmam Gazalî’den (1058-1111) itibaren ictihat kapıları kapatılmış, dolayısıyla kirletilmiş, katledilmiş bir İslamdı. Böyle bir ortamda yetiştiler. Kökleri taa II. Mahmut düşmanlığına dayanır. Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)’nın içinde gizlendiler; bütün milliyetçi ve sağcı partilerin içinde yer aldılar. Ve nihayet Necmettin Erbakan başkanlığında, hepsi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan kendi partilerini (Milli Nizam, Milli Selamet, Refah ve Fazilet) kurdular. Koalisyon hükümetlerinde yer alıp iktidarın tadına baktılar. “Din, İman, Masa, Kasa” (Tekin Yayınları, 2016) tekerlemesi bu dönemde söylenmiş olmalı.
Fazilet Partisi’nin kapatılmasından (22.6.2001) sonra 14.8.2001 günü AKP kuruldu. Kurucular, Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını dünyaya ilan ettiler. O zaman ben fakir “Milli Görüş gömlek değil fil derisidir, çıkarılamaz” diye yazarak namusumu kurtardım.
3 Kasım 2002 günü yapılan genel seçimlerde AKP’nin iktidara gelmesi “Ne sihirdir ne keramet, imeceyle iktidara gelmek marifet” tekerlemesiyle özetlenebilir.
***