Şehit siyaseti şehit ticareti
Cumhuriyet yazarı Özdemir İnce bu hafta 'Şehit siyaseti şehit ticareti' başlıklı yazısını köşesine taşıdı.
Şu anda, 25 Aralık 2023, saat 11.00! Sabahın sekizinden bu yana televizyonlara baktım, okumam gereken gazeteleri okudum ve 29 Aralık 2023 Cuma günü yayımlanacak olan yazımın ilk cümlesini yazıyorum: AKP bugün, bu saatte iktidarda değil de muhalefette olsaydı, sabah namazından sonra, Müslümanların tamamını sokağa dökerdi vallahi ve bu şölene MHP’nin “Şehitler ölmez vatan bölünmez”cileri de eşlik edince yer gök inlerdi. Ama cami halkı çok sakin! Siz bu sakinliğe bakmayın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel karşı kaldırımdan geçse linç ederler billahi! Ve tekbirin “Allahuekber” nidaları çok etkileyici!
Başta CHP olmak üzere bütün muhalefeti hakir gören AKP çok tuhaf bir siyasal partidir. Pek ender de olsa başkaları sayesinde kazandığı başarılarını kendi cebine tıkıştırır ama alışıldık başarısızlık ve bozgunlarına ortak arar. AKP’nin terörle mücadele siyaseti ve bunun sahada uygulamaları tam anlamıyla bozgundur. Son günlerde altışar altışar gelen şehit kafilesinden dolayı “yas” ilan etmek varken muhalefet partilerini de yanına alıp terörü lafla lanetlemek aklına gelmiş. Olacak iş mi? Hangi aklı başında parti böyle bir gaflete düşüp iktidarın günahını paylaşır. CHP, bildiriyi kendi bildiğim gibi yazarım, demiş. CHP, senin son vermeyi değil daha uzun süre kullanmayı amaçladığın terör siyasetini neden onaylasın ve neden senin kuyruğuna takılsın?
Ama, AKP küçük ortağı MHP’nin yanına muhalefet partisi olduklarını iddia eden İYİ Parti ve Saadet partisini de alıp zehir zemberek (!) bir bildiri yayımladı. Haydi bismillah, birlikte okuyalım:
“Bölücü terör örgütü PKK tarafından iki gündür gerçekleştirilen hain terör saldırıları neticesinde 12 vatan evladımızı kaybetmiş bulunmaktayız. Milletimizin başı sağ olsun. Bu menfur saldırılarda şehit düşen kahraman askerlerimize Cenabıallah’tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize sabır, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz.
Bizler, TBMM’de, bildiride imzası bulunan siyasi parti grupları olarak, birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Terör ve şiddet hiçbir zaman hedefine ve amacına ulaşamayacaktır. Aziz milletimizin teröre asla boyun eğmeyeceğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğine tehdit oluşturan tüm terör örgütleriyle tavizsiz bir şekilde mücadele edecek güç ve kudrete sahip olduğunu kararlılıkla ilan ediyoruz.”
Böyle suyuna tirit bildiriyi ben de imzalamam.
Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan AKP’nin dilbazlarından Ömer Çelik şu ifadeleri kullandı: “CHP yönetimi, TBMM çatısı altında Mehmetçiğin yanında saf tutmak ve PKK terörünü lanetlemek yerine bahaneler ileri sürerek başka hesapların peşinde koşmuştur. CHP yönetiminin bu tutumu, Türkiye’nin milli güvenliği açısından elzem olan tezkereler konusundaki siyasi savrulmalarının bir devamıdır.”
Yahu Bay Ömer Bey, “kınama”dan başka ne söylüyorsunuz ki CHP sizin munkabız aklınızın peşine takılsın. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AKP’nin kaleminin yazdığı “ortak bildiriye” imza atmamalarına ilişkin, “Biz CHP grubu olarak artık bireysel açıklamamızı yapacağız ve AK Parti grubu ile asla ortak bir imza atmayacağız” diyor. Binlerce vatan evladının 21 yılda teröre şehit verildiğini belirten Başarır, “Ülkeyi bu noktaya ve terör yuvası haline getiren, sınır güvenliğini ortadan kaldıran bu partinin eylemleriyle artık Meclis’te ortak imzayla kamuoyunun karşısına çıkmak istemiyoruz” ifadesini kullanıyor.
