At izi, it izi
Televizyon kanalları, radyolar, gazeteler kapatılıyor. Kapatılmaları haber bile olmuyor. Meselenin darbeyle bir ilişkisi olmadığı ortada. Herhalde Meclis bombalanırken Meclis’in içinden yayın yapma cesaretini gösteren...
Televizyon kanalları, radyolar, gazeteler kapatılıyor. Kapatılmaları haber bile olmuyor. Meselenin darbeyle bir ilişkisi olmadığı ortada. Herhalde Meclis bombalanırken Meclis’in içinden yayın yapma cesaretini gösteren İMC TV, cemaatle mücadele için kapatılmadı. Alevi türküleri yayımlayan radyo, Kürtçe çizgi film kanalı, sosyalist Hayatın Sesi televizyonu kapatıldı. Kim bu kapatma kararlarını veriyorsa, toplumun fay hatlarıyla oynamaya da karar vermiş demektir. Şayet iktidar çevreleri darbe girişimi bahanesiyle kendilerine muhalif her kesimin sesini kesebileceğini zannediyorsa müthiş bir yanılgı içerisinde demektir. Bir süreliğine sesler kesilebilir. Ancak toplumsal muhalefetin kaybolmayacağı ortada.
Aksine böylesine tedbirler muhalefetin daha sertleşmesiyle ve iktidarın arzuladığını söylediği “birlik ve bütünlük”ün imkânsızlaşmasıyla sonuçlanacaktır. Yapılanlardan anlaşılan, iktidarın sadece kendi seçmenini millet olarak gördüğü. Geri kalan kesimler “gayrimilli” ilan ediliyor. Bu anlamsız kapatma kararları milletin bir kısmının artık milletin bir parçası olduğunun da reddi. Herhalde bir ülkeye daha büyük bir kötülük yapılamaz.
Hele etnik ve mezhep savaşlarının kasıp kavurduğu Ortadoğu’dayken ve belli ki hem Suriye hem de Irak’ta büyük askeri operasyonların arifesindeyken. Daha düne kadar cemaatin güdümünde, cemaatin siyasi davalarına alkış tutan gazeteciler bugün iktidarın baş tacı. Sahte delilleri köpürterek kullananlar, Balyoz davasına verdikleri deste