Çoban
AKP herhalde tarihinin en kaotik ve en hazırlıksız seçimine giriyor. Da-ha evvel gündem yaratan AKP seçim bildirgesinden bahseden yok. Aslında var. Bildirgenin çözüm sürecine ilişkin bölümü matbaaya giderken yolda...
AKP herhalde tarihinin en kaotik ve en hazırlıksız seçimine giriyor. Da-ha evvel gündem yaratan AKP seçim bildirgesinden bahseden yok. Aslında var. Bildirgenin çözüm sürecine ilişkin bölümü matbaaya giderken yolda kaybolmuş. Organizasyon gücüyle haklı olarak övünen bir partinin böyle sakarlıklar yapmaya başlaması,Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında partinin hafiften sarsılmaya başladığını gösteriyor.
Sadece bu matbaa kazası değil. Cumhurbaşkanı’nın açıklanmasından önce ben de gördüm deyip sonra “Yok, görmedim” dediği bildirgede de bu sarsaklığı görmek mümkün. Davutoğlu’nun akademik çalışmalarından alışık olduğumuz bir dolu boş lakırdı. “Modernite, kadim, tarihdaşlık” gibi kavramların belli aralıklarla bir metne püskürtülmesini entelektüel birikim zanneden köhne ve hantal bir zekânın ürünü.
CHP ve HDP’nin iyi hazırlanmış seçim bildirgeleri de AKP’nin bildirgesinin kofluğunu iyiden iyiye ortaya koydu.
HDP, kendini Kürt meselesine hapsetmeyen, dünya radikal solundaki gelişmelere koşut ve “Türkiyelileşme” iddiasını iyi taşıyan bir bildirge açıkladı.
CHP ise daha evvel “aile sigortası” ile yarattığı heyecanı devam ettirip bir dizi sosyo-ekonomik tedbiri sıraladı.
CHP’ye “kaynak nerede” sorusunun yöneltilmesi ise AKP’nin israfını, yolsuzluk iddialarını, örtülü ödeneği tekrar gündeme oturttu. CHP’nin ekonomiden sorumlu isimleri de iyi çalışılmış ve makul izahlarla şimdilik iyi bir performans sergiliyor.
Dolayısıyla bunca yıpranmış ve sarsılmış AKP’nin elinde sadece Erdoğan kaldı. Bugün AKP ne vaat ediyor diye sorulduğunda elle tutulur tek cevap Erdoğan’ın başkan olması.