Cumhuriyet’i yargılamak

Cumhuriyet gazetesinde her gün gazetenin yazar ve yöneticilerinin kaç gündür tutuklu olduğu yayımlanıyor. Bugün ilk tutuklamaların üzerinden 265 gün geçti. İlk duruşma ancak 24 Temmuz’da bu pazartesi...

Cumhuriyet gazetesinde her gün gazetenin yazar ve yöneticilerinin kaç gündür tutuklu olduğu yayımlanıyor. Bugün ilk tutuklamaların üzerinden 265 gün geçti. İlk duruşma ancak 24 Temmuz’da bu pazartesi yapılacak. İddianameyi aylarca bekledik. 
Duruşmanın sayın Erdoğan’ın zamanında “Geçmiş yıllarda ifade özgürlüğüneuygulanan tehdit ve baskıların ceremesini yaşamış biri olarak, ifade etmekisterim ki, hiçbir basın mensubunun mesleki faaliyetleri dolayısıyla baskı görmesine, bu baskılar yoluyla basın özgürlüğünün tehdit edilmesine müsaade etmeyiz” diyerek kutladığı Basın Bayramı’na denk gelmesi ise bizimki gibi kendiliğinden trajikomik haller yaratan rejimlere özgü bir şirinlik. 
Cumhuriyet hakkındaki iddianame ortaya çıkmadan evvel, iktidar medyası sabah akşam çeşit çeşit komplo teorileriyle gazeteye saldırıyordu. İddianameyle beraber bir şey yazamaz oldular. Cumhuriyet’i linç etmek isteyenlere en güzel cevabı savcılık makamı içi bomboş bir iddianame hazırlayarak verdi. 
Bugün, Cumhuriyet davasından ancak iddiaların saçmalığı ve temelsizliği bağlamında bahsedilebiliyor. Bunun sayısız örneklerini Cumhuriyet’teki yazı dizilerinden ve bu köşe de dahil yazarlarından takip etmişsinizdir. 
İleride cemaatin siyasi davaları hukuk fakültelerinde nasıl sahte delil üretme konusunda ders olarak okutulacaksa, Cumhuriyet davası da delilsiz iddianame örneği olarak senelerce derslerde işlenecek. Delil yetersizliği bile değil, delil yokluğuyla karşı karşıyayız. “Evindeki parkeleri değiştirdiğin adamın oğlu soruşturma geçiren bir şirkete mal satmış”, “On küsur sene önce aynı bürodabir sene çalıştığın avukat sonradan milletvekili olup Meclis Başkanvekilininhesabına para göndermiş” gibi sözde delillerle süslü bu metin bir gün hukuk devleti hâkim olursa, hukuk fakültelerinde neşeli ders saatlerine konu olacak. 
Cumhuriyet, yayın politikasını değiştirmekle suçlanıyor. Bir defa bunun suç olmadığının altını çizelim. Ancak asıl meselenin bu olmadığını da belirtelim. Bakın çok uzun süre sayın Erdoğan’ın metin yazarlığını yapmış AKP milletvekili Aydın Ünal, gazetemiz yazar ve yöneticileri gözaltına alındıktan sonra ne yazmış: “2002 sonunda AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte Cumhuriyet gazetesi darbe desteklemekten darbe yapmaya evrilmek ister. Ergenekon, Balyoz gibi darbe girişimlerinin içinden Cumhuriyet, İlhan Selçuk ve diğer başka Cumhuriyet yazarları çıkar. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tutuklu yargı 05 Eylül 2018 | 8.150 Okunma Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor 30 Ağustos 2018 | 2.751 Okunma Kimiz biz? 29 Ağustos 2018 | 7.499 Okunma Trump gidiyor mu? 23 Ağustos 2018 | 6.634 Okunma Milli birlik 22 Ağustos 2018 | 198 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar