Çürüme

Çelişki ve tutarsızlık kimsenin umurunda olmadığı için, Başbakan Binali Yıldırım’ın geçen hafta yaptığı açıklama da hak ettiği kadar değerlendirilemedi. Bu belki de...

Çelişki ve tutarsızlık kimsenin umurunda olmadığı için, Başbakan Binali Yıldırım’ın geçen hafta yaptığı açıklama da hak ettiği kadar değerlendirilemedi. Bu belki de sayın Yıldırım’ı kamuoyunun pek umursamamasından kaynaklanıyordur. 
Şöyle dedi Başbakan, hatırlayalım: “Darbeciler, Balyozcular, Ergenekoncular sırasını savdı, bu sefer FETÖ’cülere görevi devretti. 
Balyoz davasının, darbeci subayların ordu içerisinde darbe yapabilecek konuma gelmesi için kurgulandığı açık. Kimlerin nasıl terfi ettiği, kimlerin cemaat tarafından hapse atılan subayların yerlerine geçtiği de öyle. İktidar çevrelerinin bu devasa tasfiye ve orduyu ele geçirme operasyonuna uzun süre destek verdiği de. 
Zamanın Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, cemaatle iktidarın arası bozulunca “Milli orduya kumpas kurdular” diyerek bu durumu net bir şekilde itiraf etmiştir. Balyoz davası olmasaydı 15 Temmuz darbe girişimi de olmazdı. Başbakan’ın darbenin yolunu açan bu davayı sahiplenmesi izaha muhtaç. 
Sayın Yıldırım, 2004’teki MGK raporunun sumen altı edilmesini de Gülen cemaatinden değil, Nurculuk’tan bahsediliyordu diye meşrulaştırmaya çalışmıştı. Oysa ki hem rapor açıkça Fethullah Gülen’in faaliyetlerine karşı bir eylem planı hazırlanmasını tavsiye ediyordu hem de toplantıda MİT ve Genelkurmay, Gülen örgütlenmesi hakkında ayrıntılı sunumlar yapmıştı. 
Binali Bey neden 2004 raporunu çarpıtmıştır? Bugün hangi sebeple darbeci generallerin önünü açan Balyoz davasını savunmaktadır? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tutuklu yargı 05 Eylül 2018 | 8.150 Okunma Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor 30 Ağustos 2018 | 2.751 Okunma Kimiz biz? 29 Ağustos 2018 | 7.499 Okunma Trump gidiyor mu? 23 Ağustos 2018 | 6.634 Okunma Milli birlik 22 Ağustos 2018 | 198 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar