Demokrasinin sırat köprüsü
Erdoğan istediğini elde etti ve memleketi tekrar seçime götürdü. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar erken seçim yapılıyor. Anayasada anayasa hukukçularının bile unuttuğu seçim hükümeti maddesi ilk defa...
Erdoğan istediğini elde etti ve memleketi tekrar seçime götürdü. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar erken seçim yapılıyor. Anayasada anayasa hukukçularının bile unuttuğu seçim hükümeti maddesi ilk defa kullanılıyor.
Ülkenin başında bir fiili durum yaratmakla övünen ve bu fiili durumu kalıcı hale getirmeye çalışan biri var.
Partisinin başında ise hırsları kabiliyetlerine bir boy büyük, siyasi hükmü bitmiş, ancak bu kendisine henüz tebliğ edilmediği için hâlâ kendini başbakan zanneden biri var.
Neden yeniden seçimi zorluyor?
Dört partinin Meclis’e girmesi halinde AKP’nin tek başına iktidar olması için yüzde 44’ün üzerine çıkması gerekiyor. Yani hedef ya HDP’nin baraj altı kalması ve üç partili bir Meclis’te daha az oy oranıyla tek başına hükümet kurmak. Ya da AKP’nin oylarını artırması.
HDP şayet kapatılmazsa ya da henüz aklımıza gelmeyen bir oyun oynanmazsa baraj altı kalacağa benzemiyor.
Nereden gelecek AKP’yi tek başına iktidar yapacak oylar?
Baraj sebebiyle işlevsizleşen Saadet Partisi’nden, tekrar çıkan çatışmaya tepkili MHP’lilerden ve muhafazakâr Kürtlerden. Herhalde hesap bu olsa gerek.
Bu hesap tutar mı?
Pek tutacağa benzemiyor. Seçmen ekonomik kötüye gidişin, artan şiddetin ve hükümet kurulamamasının hesabını birinden soracak.
İktidarda hâlâ AKP olduğuna göre ekonomide kime hesap sorulacağı ortada.
Erdoğan asker cenazesinde bir elini tabuta dayayıp nutuk attı. Ama buna devam edemedi. Asker cenazelerinde ardı ardına gelen tepkiler Erdoğan’a ve hükümetine yöneliyor.
Koalisyon kurulamamasının baş sorumlusunun Erdoğan olduğu da milli bir sır değil. Bütün bu faktörler sebebiyle bırakalım AKP’nin oylarını artırmasını, oylarının düşmesi daha akla yatkın.
Başkanlık için gereken milletvekilini bulması mümkün değil, tek başına iktidar olması da gayet güç gözükmekte.