En tuhaf seçim
Türkiye, tarihinin en değişik seçimlerinden birine giriyor. Daha önce cumhurbaşkanını halk seçmişti. Ancak bu defa, başkanlık yetkileriyle donatılmış bir cumhurbaşkanını seçeceğiz. Daha...
Türkiye, tarihinin en değişik seçimlerinden birine giriyor. Daha önce cumhurbaşkanını halk seçmişti. Ancak bu defa, başkanlık yetkileriyle donatılmış bir cumhurbaşkanını seçeceğiz. Daha önce de seçim ittifakları olmuştu. Ancak hep bir parti çatısı altında.
İttifakların isimleri bile kafa karıştırıcı.İktidarın kurduğu ittifakın adı Cumhur. Ama Cumhuriyet Halk Partisi diğer ittifakta. Muhalefetin ittifakının adı Millet. Ama Milliyetçi Hareket Partisi karşı tarafta.
İtiraf etmeliyim, ittifakların isimleri ilk belirlendiğinde haberleri ve yorumları okuduğumda hangisinin hangisi olduğunu anlamam bir iki saniye alıyordu.
Ortalık karışık. Mesela Altan Tan, HDP’nin 7 Haziran sonrasındaki süreci iyi yönetemediğini düşündüğü için partisinden istifa etti. Gerekçelerinden biri HDP’nin Hüda- Par’ı dışlaması, diğeri ise HDP’nin kendi deyimiyle “marjinal solun” etkisinde olmasıydı. Bugün Saadet Partisi’nden dolayısıyla CHP ve İYİ Parti’yle beraber Millet İttifakı’ndan aday. Hüda-Par ise HDP’yle uzlaşma talepleri reddedildikten sonra aday Erdoğan’a desteğini açıkladı.
Bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ise bugün MHP üyesi. Parti disiplinine uyacağını ve dolayısıyla aday Erdoğan’a oy vereceğini açıkladı.
Başkanlık rejimi, beklenmedik ittifaklara yol açtı. Seçim sistemlerinin ve rejim değişikliklerinin siyasal hayatı şekillendirmesi doğaldır. Dünyada da geleneksel ana akım partilerin ya eridiği ya da yönetim kadrolarının radikal bir şekilde değiştiği bir dönem yaşanıyor. Yani rejim değişikliğinin dayattığı ittifak zorunluluğunun yanı sıra dünya siyasetinde yaşanan altüst oluşun muhtemel etkileri de dikkate alınmalı.
Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan’ın kaza...