Hayat tarzı dayatmak
Sene 2012, sayın Erdoğan henüz başbakan. Partisinin İzmir İl Kongresi’nde konuşuyor ve şöyle diyor: “Türkiye’de kimse kimseye yaşam tarzı dayatmaya,ideoloji enjekte etmeye...
Sene 2012, sayın Erdoğan henüz başbakan. Partisinin İzmir İl Kongresi’nde konuşuyor ve şöyle diyor: “Türkiye’de kimse kimseye yaşam tarzı dayatmaya,ideoloji enjekte etmeye kalkmasın.”
Pek güzel, büyük çoğunluğun onaylayacağı sözler.
Sene 2015, sayın Erdoğan artık cumhurbaşkanı. 19. Milli Eğitim Şûrası’nda konuşuyor ve şöyle diyor: “Bizim bazı sıkıntılarımız var hâlâ. Bu sıkıntıları anaokulundan başlayarak bir hayat tarzı sunarak yeneceğiz.”
Sonra? Sonrası iyilik güzellik. Milli Eğitim Bakanlığı, kamuoyunda Nurcu diye bilinen, Said Nursi’nin talebelerinden Hüsnü Bayramoğlu’nun önderliğindeki “Hizmet Vakfı” ile bir değerler eğitimi kitapçığı hazırladı.
Devlet okullarının süratle birer imam hatip okuluna çevrildiği, “proje okulların” geleneklerinden kopartıldığı, kamusal laik bir eğitimin neredeyse hayal olduğu bir dönemdeyiz.
Said Nursi talebeleriyle yapılan işbirliği protokolünden sonra Milli Eğitim Bakanlığı, iktidarın doğal bir uzantısı niteliğindeki Ensar Vakfı ile yeni bir işbirliği protokolü imzaladı. Cumhuriyet gazetesinde Çiğdem Toker iki gün üst üste konuyu ele aldı. Okumanızı tavsiye ederim.
İşbirliği protokolüne göre Ensar Vakfı, ortaöğretim kurumlarında kulüp kuracakmış. Vakfın, iktidarın kanatları altında gelişip serpildiği malum. Ancak başkaca malum olan ise kamuoyunun hiç azımsanamayacak bir kesiminin söz konusu vakfa karşı dinmeyen tepkisi.