Hey Davutoğlu hey
Pis pis solcuların, mini mini başbakanı hem de Çanakkale Şehitleri şiirini okudu diye dövdüğünü uzun uzun konuşacaktık. Konuşamadık. Tam bir millet olarak Davutoğlu Bey’in bu travmasını...
Pis pis solcuların, mini mini başbakanı hem de Çanakkale Şehitleri şiirini okudu diye dövdüğünü uzun uzun konuşacaktık. Konuşamadık.
Tam bir millet olarak Davutoğlu Bey’in bu travmasını idrak etmeye çalışacak ve bu menfur saldırıyı kınayacaktık ki o malum çevreler yine yaptılar yapacaklarını.
Ahmet Hakan’ı evinin önünde dövdüler. Eh, bu Ahmet Hakan’ın arkasında koskoca Doğan Grubu var. Sadece o da değil, ne kadar cins muhalif varsa onlar da var. Haliyle alt tarafı iki üç yumruk çarşaf çarşaf gazetelere haber, ekranlara mevzu olur.
Koca memleket başbakanının lise talebesiyken uğradığı büyük zulmü konuşacağına neyi konuşuyor. Bu algı operasyonu değilse ne algı operasyonu?
Davutoğlu Bey’in işi zor. Amiri başbakan olsa meseleyi iki dakikada çözer bir de üzerine mağdur olurdu. Ancak onca sene rüyalarda Hegel’le Gazali’yi yarıştıran bu büyük kafa, pratikten ziyade teoriye bastığı için benzer bir performans sergileyemedi.
Bir de manzara pek feci. Hegel’le Gazali bir olsa zor temizler.
İktidarın doğal bir uzvu olan gazetelerde Ahmet Hakan ölümle tehdit edildi.
Gençlik kolları başkanı taze milletvekili marifetiyle gazete binası basıldı.
Cam çerçeve indirildi. Aynı milletvekili, “Ahmet Hakan’ın evini biliyorum, gidip evinin önünde bekleyeceğim” dedi.
Hatta bu genç kardeş terini soğutmadan, “Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamamız” diye de buyurdu.