OHAL anayasası

Adalet Bakanı’nın, kaç gazetecinin tutuklu olduğunun sorulduğu soru önergesine verdiği yanıt çok aydınlatıcı. Bakanlık kaç gazetecinin tutuklu olduğunu bilmediğini açıkladı. Kısaca...

Adalet Bakanı’nın, kaç gazetecinin tutuklu olduğunun sorulduğu soru önergesine verdiği yanıt çok aydınlatıcı. Bakanlık kaç gazetecinin tutuklu olduğunu bilmediğini açıkladı. Kısaca Sarı Basın Kartı olan sadece üç kişi var, gerisini vallahi bilemiyoruz demekle yetinildi. Gazetecilik örgütleri ise 146 gazetecinin tutuklu olduğunu belirtiyor. Böylece dünya rekorunu elimizde bulunduruyoruz. Dünya devleti hedefi bir yerden tutturulmuş. Cumhuriyet’in tutuklu gazeteci ve yöneticilerinin fotoğrafları her gün gazetenin ilk sayfasında. Neredeyse bir aydır içerideler. Bilmem Adalet Bakanı kaçını gazeteci sayıyor.

Anayasa Mahkemesi’nin kendi içtihadını görmezden gelerek OHAL KHK’lerini denetlememe kararını almasıyla birlikte bir hukuk boşluğunda yaşıyoruz. Varlık nedeni anayasayı ve hukuk devletini korumak olan mahkeme kendi varlığını reddedeli beri, hukuki güvenlik ilkesi ve hukuki öngörülebilirlik ortadan kalkmış durumda. Hukuki ve siyasi denetim mekanizmaları felç. Bunun istikrarsızlıkla sonuçlanması ise eşyanın tabiatı gereği. İçinde bulunduğumuz ekonomik bunalımda yaratılan hukuk boşluğunun getirdiği istikrarsızlığın büyük payı var.

Hiçbir şey öngörülebilir olmadığından iktidar çevrelerinden birbiriyle çelişen açıklamalar geliyor. Erdoğan her hanede üç araba olmasını bir refah göstergesi sayarken, birkaç ay sonra bunu bir israf olarak değerlendiriyor. Suriye’ye Esad’ın hükümdarlığını bitirmek için girdik dedikten sonra yok öyle değil tek hedefimiz terör örgütleri diye açıklama yapıyor. Şanghay Örgütü’ne girelim derken hemen sonra AB’ye girmeye hazırız mesajları veriliyor. Kimi OHAL sürsün diye diretirken bazısı OHAL bitsin demekte. En ilkel toplumlar bile hukuki boşlukta yönetilemez. Türkiye gibi karmaşık bir toplum yapısına sahip, aksaklıklarına rağmen uzun bir demokrasi tecrübesi olan bir ülke ise asla yönetilemez. Bugünkü tablo da bu tespiti teyit etmekte. AKP ve MHP’nin anayasa uzlaşması bu yönetim sorununu aşmak amacında. Yani önce hukuk devleti ortadan kaldırılarak ölüm gösterildi şimdi başkanlık sistemiyle sıtmaya razı edilmeye çalışılıyoruz. Gelgelelim, bugüne kadar söylenenlerden anlaşılan anayasa uzlaşmasının bugün yaşanan fiili durumun kâğıda geçirilmesinden ibaret olduğu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tutuklu yargı 05 Eylül 2018 | 8.150 Okunma Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor 30 Ağustos 2018 | 2.751 Okunma Kimiz biz? 29 Ağustos 2018 | 7.499 Okunma Trump gidiyor mu? 23 Ağustos 2018 | 6.634 Okunma Milli birlik 22 Ağustos 2018 | 198 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar