Sözlerinizi geri alın
Bir iktidarın rengini ve niyetini anlamak istiyorsanız, temsilcilerinin tutuklu gazeteciler hakkında söylediklerine bakın. Şayet tutuklu olanların aslında gazeteci değil terörist olduğunu söylüyorlarsa karşınızda ya...
Bir iktidarın rengini ve niyetini anlamak istiyorsanız, temsilcilerinin tutuklu gazeteciler hakkında söylediklerine bakın. Şayet tutuklu olanların aslında gazeteci değil terörist olduğunu söylüyorlarsa karşınızda ya dört başı mamur otoriter bir rejim ya da o yolda ilerleyen birileri var demektir.
Bu tarz iktidarlar “tutuklama fetişistidir”. Aşağılık komplekslerini örtmek ve yetersizliklerini gizlemek için korku salıp birilerini hep içeride tutmaya ihtiyaçları vardır. Bakmayın, böyle iktidarlar halkoyunun meşruiyetinden çok, aldıkları tutsaklar eliyle yarattıkları sindirme ortamına güvenirler.
Bu evrensel kural ülkemizde de geçerli elbette. AKP-Cemaat koalisyonu döneminde şimdinin iki kırgın âşığının, insanlara yargı eliyle nasıl zulmettiği unutuldu mu? O günlerde tutuklu gazeteciler hakkında yazıp çizenleri hep o meşhur kalıp karşılardı: “Gazetecilikten tutuklanmadılar.”
Bunu sadece cemaatçiler değil AKP’liler de canhıraş savunurdu. Öyle ki Sayın Erdoğan, Ahmet Şık’ın cemaatin Emniyet’teki yapılanması hakkındaki kitabını okuyup “kandırılmasının” önüne geçmek yerine söz konusu kitaba daha basılmadan el konmasını “bazı kitaplar bombadan tehlikelidir” diye savunacak kadar ileri gidebilmişti. Sonra dünyaya cemaatin yapıp ettiklerini anlatmak için yine aynı kitaptan hareketle “daha basılmamış kitabı bile toplattılar” da demişti. Şimdi mesela Ahmet Şık yine tutuklu. Ne düşünüyor bu konuda Sayın Erdoğan?
Cevap belli. Hiçbir şey.
Zira bu konuda bir şey düşünen bir insan “hapisteki gazetecilerin hepsi hırsız,çocuk istismarcısı, terörist” diyebilir mi?