Tanık olmayan tanık
İddianame olmayan iddianamenin davası sürüyor. Bir seneye yakın zamandır Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri içerİde. Hâkim karşısına çıktıklarından beri evlerindeki parkeleri değiştiren...
İddianame olmayan iddianamenin davası sürüyor. Bir seneye yakın zamandır Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri içerİde. Hâkim karşısına çıktıklarından beri evlerindeki parkeleri değiştiren parkecinin oğlunun yemek yediği lokanta, yaş gününde eve ısmarlanan pide, tatil için aranan seyahat acentesi gibi tuhaflıklarla boğuşarak bugüne kadar geldiler.
Bilirkişi olmayan bilirkişiye başvurulmuştu. Genç bir mühendise neden gazetenin manşet ve haberleri konusunda bilirkişilik yaptırıldığı anlaşılamadı. Bu tuhaflık da unutuldu gitti.
Sırada elbette tanık olmayan tanıklar vardı. Vakıf yönetimindeki oylamaya ilişkin süregiden bir hukuk davası olduğu zaten malum. O davanın taraflarından vakfın eski üyesi Alev Coşkun da tanıklığında bu hukuk davasının neden bir ceza yargılamasının konusu olduğunu anlayamadığını ifade etti. Gazetenin iki nüshasını Emniyet’e götürüp şikâyetçi olduğuna yönelik bir hayli ikna edici iddialara karşı ise pek yanıt veremedi. Ancak her durumda bu ceza yargılamasında hangi sebeple tanıklık yaptığı anlaşılamadı.
Diğer tanık Rıza Zelyut ise iddia olmayan iddia, bilirkişi olmayan bilirkişi serisini tanık olmayan tanıkların simgesi sıfatıyla bitirmeye özel bir gayret göstermek istemiş belli ki.
Bir defa iddianamede ya da yargılamada tanıklık yapmasını gerektirecek bir bilgisi ya da konumu yok. Cumhuriyet hakkında atıp tutan, şahsi görüşlerinden ibaret bazı yazılar yazmış. Ne somut bir bilgisi ne de bir delili var. Ancak gayretkeşliğiyle Andy Warhol’un “bir gün herkes on beş dakikalığına meşhur olacak” tespitini doğruladı.