Tehdit iddiası
Gelişmeleri iktidar medyasından takip edenlerin büyük çoğunluğu Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur’un istifa ettiğini öğrenemedi. Ancak gazeteleri satır satır okumaya meraklılar, istifa haberine...
Gelişmeleri iktidar medyasından takip edenlerin büyük çoğunluğu Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur’un istifa ettiğini öğrenemedi. Ancak gazeteleri satır satır okumaya meraklılar, istifa haberine gazetelerinin kıyısında köşesinde rastlamış olabilir. Ana akım adı verilen medya da Uğur’un sert bir açıklama yapacağını öğrenmiş olsalar gerek ki, istifa açıklamasını canlı yayımlamaya cesaret edemediler.
Oysa Balıkesir Belediye Başkanı, bir demokraside asla duyulamayacak bir meseleyi dile getirdi. Açık bir şekilde, ailesine kadar varan baskı ve tehditlere dayanamadığı için istifa ettiğini açıkladı. Bir dönem AKP’nin mali ve idari işlerden sorumlu genel başkanlığı görevini de sürdürmüş olan Uğur, yeni bir AKP’li siyasetçi değil. Dolayısıyla 15 Temmuz’dan sonra çok konuşulan görevlendirmelerde “liyakat”ın gereği tartışmalarını da hatırlatan “sadakat liyakatin önüne geçmiş gibi görülmüyor mu” isyanının da altı çizilmeli.
“Saray Rejimi” kitabıyla tanınan akademisyen Deniz Yıldırım’ın görevden alınan AKP teşkilat yöneticileri ve belediye başkanları hakkındaki tespiti önemli. Yıldırım’a göre görevden almalar ya da istifaya zorlamalar, çoğu durumda, referandumda MHP oylarını Evet blokuna çekemeyen yerlerde gerçekleşiyor.
Hakikaten de mesela Balıkesir’de kasım seçiminde AKP ve MHP’nin toplam oyu yüzde 60’larda seyrederken, referandumda Evet oyu AKP’nin oyu olan yüzde 45’i aşamamış.
Erdoğan’ın Başkanlık rejiminde MHP olmazsa olmaz bir unsur. Erdoğan, iktidarını sürdürmek için, özellikle başkanlık seçiminde milliyetçi oyları cepte görmek zorunda.
Oysa Balıkesir örneği gibi örneklerde net bir şekilde AKP-MHP ittifakının eridiği gözlemlenmekte. Bu da ilerisi için müthiş önemli bir tehlike siny...