Ahmed İbn Teymiye
Geçtiğimiz hafta başladığım Aydınlar dizisinin ilkinde, hiçbir zaman sömürge olmayan Türkiye'nin; “sömürge aydını” kavramını birebir karşılayan aydın tipini konu...
Geçtiğimiz hafta başladığım Aydınlar dizisinin ilkinde, hiçbir zaman sömürge olmayan Türkiye'nin; “sömürge aydını” kavramını birebir karşılayan aydın tipini konu etmiştim.
Yazıda, Kemalist aydınların 2000'lerin başına dek sürdürdükleri sıkı devletçilikten nasıl olup da AK Parti, hükümet ve giderek devlet karşıtlığına evrildiğini; elitistlerin nasıl olup da solcu jargona döndüğünü yazmıştım. Evet, Kemalistler artık solcu söylemi tercih ediyor, seçkinciler işçi ve yoksul dostluğuna başlıyor ve son olarak geldiğimiz noktada hepsi birlikte PKK destekçiliğine soyunuyordu.
Solcu jargona sarıldılar, çünkü Kemalist elitizmin toplumda bir karşılığı yoktu. AK Parti ve Erdoğan'ın temsil ettiklerini gözden düşürmenin tek yolu ise; dindar bir görüntü verilemeyeceğine göre, işçi ve yoksul dostu gözükmekti. Bir zamanlar PKK karşısında askerlerden daha şahin pozisyon alan medya elitlerinin, son 2, 3 ay içinde aniden PKK destekçisi oluvermesinin de nedeni AK Parti karşıtlığıydı; PKK'nın öldürmeye devam etmesi demek AK Parti'nin gelmiş geçmiş en büyük projesi olan Barış Süreci'nin çökmesi demekti. Ama açıktan PKK katliamlarını kutsayamayacakları için “savaşı Erdoğan istiyor” gibi mantıkla çelişen tezler ortaya attılar ve tuhaf ama bunu bir kesime de satabildiler