Cumhuriyet; Aşık Veysel ve Nevzat Tandoğan arasında…

Aslında bugün; seçimler hakkında yazacaktım. AK Parti 276 vekil çıkartabilirse “şaibeli” addedilecek; tek başına iktidarı yakalayamazsa “demokrasi şöleni” sıfatıyla taltif edilecek...

Aslında bugün; seçimler hakkında yazacaktım. AK Parti 276 vekil çıkartabilirse “şaibeli” addedilecek; tek başına iktidarı yakalayamazsa “demokrasi şöleni” sıfatıyla taltif edilecek seçimleri… Ekonomist dergisi bile Büyük Britanya'dan Türklere kime oy vermeleri gerektiğini öğütleyebildiğine göre, sanırım bize de birkaç kelam etme hakkı düşerdi.

Ama bu yıl 92'sine girmiş olan Cumhuriyet'imizi yazmak istedim; ki söyleyeceklerim zaten ne seçimlerin ne demokrasinin dışında değil…

Aristoteles'ten bu yana varolan ve büyük ihtimalle o gün bugündür daha iyi bir tanımı yapılamayan bir kavram var: Agora. Aristo onu “şehrin pazarı” gibi tarif eder. Agora, kamusal alan ve özel alan arasındadır. O, ne gerçekten özel, ne de tam olarak kamusal değildir; ikisinden de bir parça taşır ve ikisinin birbiriyle karşılaştırıldığı, yanyana ve barış içinde bulunduğu alanı tanımlar.
Agora demokrasinin yuvasıdır, kamusal ve özelin birbirine tercüme edildikleri yerdir. Özel sorunları kamusal meseleler içinde yeniden biçimlendirme, kamusal olanı özel proje ve görevler içinde yeni bir biçime sokma tekniğinin uygulandığı yerdir. Zaten hem antiklere hem de çağımızda da yaşayan çoğu moderne göre demokrasinin özü “Meclis ve halktır”. Demokrasi için bundan daha iyi bir formül hiçbir zaman mümkün olmamıştır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Keşke bir ömrü daha adasam bu yola” 04 Eylül 2019 | 281 Okunma “Başörtüsünü kitlelere yaymak için Rabbim’e dua ettim” 30 Ağustos 2019 | 2.597 Okunma Emine Bulut cinayetinin gösterdiği 28 Ağustos 2019 | 2.274 Okunma Yanan ormanlarımız 23 Ağustos 2019 | 169 Okunma Gençlerin göçü 16 Ağustos 2019 | 486 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar