Göz hizası
ABD Eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey önceki gün Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e bir röportaj vermiş. Ama o kadar açık konuşmuş ki, röportaj hem bir itirafnameye, hem Türkiye için...
ABD Eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey önceki gün Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e bir röportaj vermiş. Ama o kadar açık konuşmuş ki, röportaj hem bir itirafnameye, hem Türkiye için öngörülen yol haritasına, hem tehdide hem çaresizliğe aynı anda dönüşmüş. Jeffrey bir yandan “böyle devam ederse Türk halkı mahvolacak” diye ABD'nin politikalarından geri adım atmayacağını söylüyor –ki bu bir tehdit olarak okunabilir-, bir yandan da “Erdoğan ABD eksenine boyun eğse Türkiye'yi nasıl yönettiği sorun olmazdı” anlamına gelecek şekilde, içinde çaresizlik de barındıran bir tona geçiş yapıyor.
Kelime kelime olmasa da, biz bu anlamı çıkarabiliyoruz, zira Jeffrey röportajda neredeyse doğrudan; “Erdoğan ABD ve Avrupa'da sevilmiyor, çünkü Batı'ya boyun eğmiyor, hizaya gelmiyor, diz çökmüyor, bakmayın basında diktatörlükle suçlandığına, Avrupa ve Amerika'nın derdi bu değil, Erdoğan'ın dikbaşlılığı” mealinde şeyler söylüyor.
Üstelik bunları o kadar dolaysız söylüyor ki, insan, kurt bir diplomat için bu kadarı doğal olamaz diye düşünebiliyor. O yaşta, o konumda birinin, Türkiye'de ilgi çekeceği açık olan görüşlerini, lafı hiç dolandırmadan söylemesinin görünenden daha derin bir anlamı olmalı.
İlerleyen satırlarda Erdoğan'dan şikayet ederek O'nun oyunu kurallarına göre oynamadığını iddia ediyor Jeffrey. Ama bir yandan tarihten referanslar, anekdotlarla ABD'nin insan hakları, özgürlük gibi değerler üstüne kurulduğunu hatırlatırken; bir yandan da çıkarlar başka türlüsünü gerektirdiğinde o değerleri rahatlıkla çiğneyeceklerini o kadar rahat ifade ediyor ki... Şaşmamak elde değil.