Kuzey Irak Referandumu: Ortadoğu Balkanlaştırılıyor mu?
Ajanslardan dün geçti: Irak parlamentosu oybirliğiyle Kerkük valisi Necmeddin Kerim’i görevden aldı. Habere göre Vali Necmeddin Kerim, vilayet meclisindeki Kürt üyeleri toplayarak kentin resmi kurum ve kuruluşlarında IKBY’nin...
Ajanslardan dün geçti: Irak parlamentosu oybirliğiyle Kerkük valisi Necmeddin Kerim’i görevden aldı. Habere göre Vali Necmeddin Kerim, vilayet meclisindeki Kürt üyeleri toplayarak kentin resmi kurum ve kuruluşlarında IKBY’nin yani Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin, daha da açığı Kuzey Irak’ın bayrağını astırma kararı aldırtmıştı.
Irak merkezi yönetiminin onu görevden almasının sebeplerinden biri tek taraflı olarak alınan bu karardı. Ama aynı Vali’nin, daha önce de, Kuzey Irak referandumuna Türkmen nüfusa sahip olan Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin de dahil edilmesi için meclisten karar çıkarttığı; Kürt kökenli meclis başkanına, kentteki Türkmen ve Arapları kastederek “daha sonra hepsini kovacağız” dediği basına yansımıştı. Aynı Vali’nin PKK’ya bağlı 200 silahlı kişiyi Kerkük’teki askeri üsse yerleştirdiği de iddialar arasında. Yani Irak merkezdeki İbadi yönetimi açısından valinin kırdığı ceviz kırkı aşmış. Dün Kuzey Irak’tan jet hızıyla gelen cevabi açıklamaya göre ise, Erbil söz konusu kararı tanımayacak.
Kuzey Irak’taki referandumun iptali tartışmaları hala sürerken iplerin bu kadar gerilmesi Erbil yönetiminin referandum konusunda kararlı olduğunun bariz delili kanaatimce. İddialar doğruysa, Kerkük’e 200 PKKlı’nın yerleştirilmesi de; PKK’nın sözde yöneticisi Cemil Bayık’ın referanduma verdiği açık desteğin nedenini anlatıyor.
HANGİ DAĞDA KURT ÖLDÜ?
Sahi, geçtiğimiz yıllarda DAEŞ’le “mücadele ederken (!)” yoluna çıkan her peşmergeyi düşman olarak gören ve öyle de davranan PKK, ne oldu da Barzani’nin referandumuna destek vermeye karar verdi? Sahi ne oldu da, yıllardır bölgede olan DAEŞ’le ilgili tek kelime etmeyen; DAEŞ’le savaş bahanesiyle Suriye’nin altı üstüne getirilirken, kadim şehirler hallaç pamuğu gibi atılırken ne sesini, ne nefesini duymadığımız İsrail, Kuzey Irak’ın bağımsızlık referandumu hakkında arka arkaya destek açıklamaları yapmaya başladı. Sahi, “Daeş’e karşı Kürtler” diye diye meşrulaştırdıkları “PKK-PYD” teröristlerini, açık açık Ortadoğu masasına bir aktör olarak süren ve yıllardır onları hepimizin gözünün içine baka baka destekleyen Washington, neden bölgenin kaderini de haritasını da değiştirmeye aday olan bağımsızlık referandumu karşısında “ne şiş yansın ne kebap” kabilinden –açıklama bile değil– mırıldanmaları tercih ediyor.
Denklem karışık, bölgede referandum sonrası manzarayı tahmin etmek ise, hem zor hem de riskli. O kadar çok değişken, o kadar çok aktör ve o kadar çok hesaba gelmeyen çevresel/durumsal faktör var ki… Ama tüm bu karmaşa içinde net bir şekilde görülebilen tek şey şu; Ortadoğu’da mezhepçilik tutmadı; şimdi etnisite üzerinden bir plan deneniyor. Kuzey Irak’ta Türkmen ve Araplara sallanan salvolar; Erbil yönetimindeki peşmergelerin daha önce boğaz boğaza geldikleri PKKlı’lardan destek alması da bu tezi doğruluyor.