Mursi için uğurlama
Mısır tarihinde ilk kez demokrasiyle, halkın seçimiyle iktidara gelen Muhammed Mursi, 2012 yılında sandıktan Cumhurbaşkanı olarak çıkmasının üstünden bir yıl geçmeden 3 Temmuz 2013’te ordu tarafından darbeyle devrilmiş, 6 yıldır da zindanda tutuluyordu.
Geçtiğimiz pazartesi, çıkarıldığı mahkemenin duruşma salonunda şehit oldu.
Darbeci Sisi yönetimi tarafından 2015 yılında idam cezasına çarptırılan, duruşma salonundayken hayatını kaybettiği “casusluk” davasından da idam cezası alması beklenen Mursi’nin bu “doğal ölümü”, O’na idam cezası veren, ancak infial olacağını hesaplayarak bu cezayı infaz edemeyen darbeciler için oldukça sevindirici olmuştur, diye düşünüyorum. Zaten 67 yaşında, çeşitli sağlık sorunları yaşayan Mursi’ye reva gördükleri kötü şartlara ek olarak, ailesiyle görüştürmeyerek, ilaçlarını temin etmeyerek amaçladıkları niyetin, bu ölümü hızlandırmak olduğu açıktı.
Kalplerinde, dünyanın zalimlerine öfke, mazlumlarına merhamet taşıyanlar ise bu ölüme üzüldü. Zira Mursi’nin seçilerek Mısır’a Cumhurbaşkanı olması 2011’de çıkan Arap ayaklanmalarının belki de tek güzel sonucuydu. Arap halklarının onyıllar boyunca yönetimi altında kaldıkları diktatörlüklerden kurtulabileceğinin ve bir demokrasi hikayesi yazabileceklerinin ilk işaret fişeğiydi.