“Siyasi denetim” mi dediniz?

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye'nin 13 yıl sonra yeniden siyasi denetim sürecine alınmasına karar verdi. Avrupa Birliği yolunda bulunan ülkeler için yükseldiği kümeden düşmek gibi bir şey bu. Öte...

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye'nin 13 yıl sonra yeniden siyasi denetim sürecine alınmasına karar verdi. Avrupa Birliği yolunda bulunan ülkeler için yükseldiği kümeden düşmek gibi bir şey bu. Öte yandan AGİT raporundan da ”referandum eşit koşullarda yapılmadı” kararı çıktı. O AGİT ki, Türkiye'ye gönderdiği bağımsız –olması gereken- gözlemciler, 2004 yılından bu yana AB'nin resmi olarak terör örgütü kabul ettiği PKK'nın sempatizanı çıktı. Teröristlerle boy boy fotoları bulunan bu insanlar, Türkiye'nin referandum süreciyle ilgili bağlayıcı niteliği olmasa da etki gücü bulunan değerlendirme raporları yazdılar.
Perşembe'nin gelişi de Çarşamba'dan belliydi ama. Referandum sürecinde yaşananlar zaten ortada. Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamının tüm hayırcılara kucak açarken, AK Parti milletvekillerinin toplantılarını sudan sebeplerle engellemesi, Dış İşleri Bakanı ve Aile Bakanı'na düşmanca muamele etmesi, buna karşılık Hayır propagandası yapan PKK'ya hem ekranlarını, hem sokaklarını, hem de toplantı salonlarını açmalarının üstünden çok geçmedi. Öyle ki, neredeyse Türkiye'deki siyasi partiler, referandum sürecinde “evet” kampanyasına karşı bu kadar kararlı bir muhalefet yürütmedi.
Biraz daha geriye gidildiğinde de hoş manzaralar karşılamıyor bizi. Mesela 15 Temmuz darbe sürecinde Avrupa'nın tamamının büründüğü sağır edici suskunluk çok şey anlatıyordu. Onun öncesinde yaşanan 17-25 Aralık kumpası konusunda da ne meşru seçilmiş Türk hükümetini destekleyen bir açıklama, ne de FETÖ örgütüne karşı Türkiye'ye yönelik işbirliği yaklaşımı geldi. Aksine tıpkı PKK üyelerine olduğu gibi, kaçak FETÖ'cülere de kucak açıldı. 15 Temmuz sonrasında FETÖcüler Avrupa'ya sığındı, bu da yetmiyormuş gibi Almanya ve İngiltere'den “Darbeyle FETÖcüler arasında bir bağlantı bulunamadığı” şeklinde kargaların bile güleceği açıklamalar geldi.
Gezi olaylarının yaşandığı sırada, Avrupa'nın yetkili ağızları değil, medyası devreye girmiş, Türk hükümetinin eylemlerin önüne geçmek için ne derece vahşi yöntemler kullandığı,

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
“Keşke bir ömrü daha adasam bu yola” 04 Eylül 2019 | 281 Okunma “Başörtüsünü kitlelere yaymak için Rabbim’e dua ettim” 30 Ağustos 2019 | 2.597 Okunma Emine Bulut cinayetinin gösterdiği 28 Ağustos 2019 | 2.274 Okunma Yanan ormanlarımız 23 Ağustos 2019 | 169 Okunma Gençlerin göçü 16 Ağustos 2019 | 489 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar