Cimri değil, tutumlu
Küçükken okulda ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası‘ boyunca tasarruf ve yerli malı üzerine öğretmenlerimizin öğrettiklerini, okuduğunuz şiirleri, yazdığınız kompozisyonları...
Küçükken okulda ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası‘ boyunca tasarruf ve yerli malı üzerine öğretmenlerimizin öğrettiklerini, okuduğunuz şiirleri, yazdığınız kompozisyonları hatırlıyor musunuz?
Kendine yeten ülke olmada önemli bir kilometre taşı olan ve 1923’te Atatürk’ün başkanlığındaki İzmir İktisat Kongresi’nde başlatılan yerli malı üretilmesi ve kullanılması kararı, Türkiye’deki tüm okullarda 12-18 Aralık’ta her sene kutlanan ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ ile başta çocuklar olmak üzere toplumda önemli bir farkındalık yaratılıyor.
Ülkemizin ekonomisini sağlam temellere oturtacak yerli malı üretimi, tüketimi ve tasarruf konularında bilinç oluşturmak için en önemli adres okullar. Çocuklar bizim geleceğimiz, onlardan başlayarak bu bilinci ülkemize yaymalıyız.
Elindeki kaynakları (harçlık, kalem, kıyafet...) verimli kullanan çocuk büyüyünce de bu alışkanlığını devam ettiriyor. Parasını da hayatını da yönetiyor. Neyin istek neyin ihtiyaç olduğunu anlatırsak çocuklarımız da harçlıklarını yönetmesini öğrenir.
Cimrilik DEĞİLDİR. Bilinçli tüketici olmak, sahip olduklarınızı doğru kullanmak, harcarken çevre baskısında kalmamak, ‘reklamda gördük’ diye bizim olmayan paraları harcayıp kartlara borçlanmamak, bugünü doyasıya yaşarken yarını planlamak… İsraf değil tutumluluk zamanı.
‘Tüketim ile kendini sakinleştirme‘ diye yeni bir kavram var. Özellikle Y kuşağı dediğimiz 20-40 yaş arası gençlerimiz arasında bunu uygulayanlar çoğunlukta. Yetişkinlik sorumluluklarından kaçıp, tüketim sakinleştirmesi arkasına gizlenmeyelim. Hayat tek ve bize bahşedilmiş en değerli şey. Her şeyi dengede tüketelim.