Kendi kendime konuşuyorum!
Rahmetli anneannem film seyrederken hep konuşurdu. Başroldeki oyuncuya katilin kim olduğunu söyler; “Pislik! O yaptı!” diye bağırırdı. Çok gülerdim. Yaşım ilerledikçe ona benzemeye başladım. Artık...
Rahmetli anneannem film seyrederken hep konuşurdu. Başroldeki oyuncuya katilin kim olduğunu söyler; “Pislik! O yaptı!” diye bağırırdı. Çok gülerdim. Yaşım ilerledikçe ona benzemeye başladım. Artık ben de trafikte, gazete okurken, sosyal medyaya bakarken kendi kendime konuşuyorum. Kadıncağız haklıymış…
İnsan öyle şişiyor ki, karşısındaki duysun duymasın bir şeyler söylemek istiyor. Gerçek bir terapi. Mesela bu hafta; ‘İlk müftü nikahı kıyıldı’ müjdeli haberini okuduğumda “Umarım başınız göğe ermiştir” dedim. Sonra müftü beyin “En az beş çocuk yapın” tavsiyesini okuyunca “Bunlar fotosentezle yaşamıyor! Sen mi bakacaksın?” dedim.
Bir ailenin iç işlerine karışmak bu kadar olur yani! Esas evlenen beyefendiye, “Karınıza sakın el kaldırmayın” tavsiyesinde bulunsaydı da bir işe yarasaydı!