Para her şeyi affeder mi?
İnsanlar parayı ne kadar çok severlerse sevsinler, “Parayla saadet olmaz” demek adetten olmuş. Sanki böyle söyleyince herkes inanacak. Fakat bir yerden sonra bu deyiş “Parasız saadet olmaz” şeklinde evrilir. Gerçekleri...
İnsanlar parayı ne kadar çok severlerse sevsinler, “Parayla saadet olmaz” demek adetten olmuş.
Sanki böyle söyleyince herkes inanacak.
Fakat bir yerden sonra bu deyiş “Parasız saadet olmaz” şeklinde evrilir. Gerçekleri görmezden gelmek de bir yere kadar.
Ünlü manken Özge Ulusoy, “Mankenler neden hep zengin iş adamlarıyla çıkıyorlar?” sorusuna verdiği “Neden? Mankenler fakirlerle mi çıksınlar?” yanıtıyla durumu gayet güzel özetlemiştir.
* * *
Son olarak şarkıcı Rihanna, yeni aşkı Suudi milyarder Hassan Jameel ile jakuzili havuzda fena halde yakalandı.
Toyota’nın varisi 29 yaşındaki Hassan Jameel Forbes’un ‘En Çok Kazananlar Listesi’nde yer alırken, net geliri 1.5 milyar dolarmış. Hatta Şeyh’in, İstanbul, Maçka’da bir evi de varmış.
Rihanna deseniz, en çok kazanan şarkıcılardan biri.
Sonuçta ikisi de zenginlikte zirve yapmış insanlar, ikisi de bekar… “Bu olay neden haber oldu?” derseniz; bu ikiliden birinin en katı şeriatla yönetilen Suudi Arabistan’ın prensi olması nedeniyle…
Suudi Prensler’in çoğu ne şeriatçı ne de dinci. Bildiğiniz alemci.
Bizimkiler de Suudileri muhafazakar bireyler sanıp çokça özenirler. “Yok” demeyin! Ülkenin yaz-kış saatlerini bile onlara göre ayarladılar!
Resimde Suudi Şeyh, Rihanna’nın dudaklarına yapışmış öperken, normal bir Suudi vatandaşı yolda kız arkadaşının elini tutsa yiyeceği kırbaçları sayarken bayılır kalır. Hele böyle bir fotoğrafı olan kadın kuvvetle muhtemel taşlanarak idam edilir.
Ülkelerinde kadınlara yaptıkları baskılara bir bakın, bir de haberdeki fotoğraflara…
Aslında biz nasıl sadece bazıları için demokratik (!) bir ülkeysek, Suudi Arabistan da sadece garibanlar için şeriatla yönetiliyor!
Aynen Yunan adalarında olduğu gibi mavi çerçeveli pencereleri olan beyaz, küçük evler Bodrum’un simgesiyken, her geçen yıl güzelim Bodrum çirkin yapılaşma nedeniyle, o sevimsiz, ne köy ne de kasaba diyebileceğiniz şehirlere benzemeye başladı.
Nasıl izin veriyorlar böyle çirkinliklere! Nasıl bozuyorlar o güzelim şehrin dokusunu!
Hele yol boyu gördüğüm yeni otel inşaatlarına bakmaya kalbim hiç dayanmıyor! İğrenç beton yığınları!
Yine de Bodrum hâlâ güzel… Hâlâ dokunamadıkları yerleri, koyları var çok şükür.
Geçenlerde çok değerli büyüğümüz Türk Tanıtım Vakfı Başkanı Kemal Baytaş onuruna verilen bir davette Halikarnas’ın sahibi Süleyman Demir’le karşılaştımve Halikarnas’ın neden kapandığını sordum.
Halikarnas’ı isteyerek kapattıklarını ancak değişik projeleri olduğunu, kısa bir süre sonra yeniliklerle Bodrum’da tekrar hizmet vereceklerini açıkladı. Halikarnas’ın kapanmasına üzülsem de bunu duyduğuma sevindim doğrusu.
“Peki Bodrum’da eğlenmek için nereye gitsek?” diyorsanız tabii ki çok yer var ancak Fatih Ürek her zamanki gibi muhteşem eğlendiriyor.