2022'de iz bırakan icraatlar!
Sevgili dostlar; şahıs olarak değil de, il il veya bölge-bölge 31 Aralık 2022’den itibaren geriye doğru dönüp baktığımızda, mesela bizler Düzce’liler olarak, yaz sağanakları karşısında...
Sevgili dostlar; şahıs olarak değil de, il il veya bölge-bölge 31 Aralık 2022’den itibaren geriye doğru dönüp baktığımızda, mesela bizler Düzce’liler olarak, yaz sağanakları karşısında geçirdiğimiz endişeli günleri ve daha dün denilecek kadar yakın zamanda, 23 Kasım 2022’de, adeta 1999’un endişe ve korkularını güncelleştirircesine gerçekleşen 5.9 ölçeğindeki sarsıntıyı unutmamız mümkün değildir.
Elbetteki karşılaşmış olduğumuz bu sıkıntıların her biri karşısında, “beterin beteri var” deyip, halimize şükretmiş, beklenmeyen hal karşısında birbirimizle bütünleşmiş, karşılaşmış olduğumuz sıkıntıları yalnız konu-komşu vasıtasıyla değil, Millet-Devlet bütünleşmesi içerisinde aşmıştık. Böylece “bizi biz yapan” değerlerin potasında bir kere daha erimiş, birbirimizle yeniden kaynaşmış ve hep birlikte Türkiye olmuştuk.
Beşer iradesi dışında meydana gelen bu olaylar karşısında kaderin kıskacında yoğrulmuş olmanın tabiî sonucu, yüreğimizde pekiştirip davranışlarımıza yansıttığımız kökü mazide olan o kabulleniş ve ilkelerimiz doğrultusunda geride bırakmış olduğumuz seneyi, bir de fizik boyutta yapılanlar açısından gözden geçirdiğimizde; yüzümüzü güldürecek, gençlerimize umut bahşedecek, herbirimizin gururunu okşayacak büyük işlerin yapıldığına şahit oluyoruz.
3,3 milyon gencimiz, yüksek öğrenimleri süresince KYK’dan burs almış ve ancak bu şekilde okullarını tamamlayabilmiş, ama devlete borçlu olarak hayata atılmışlardı. Elbetteki bir öğrencinin mezun olur olmaz iş bulması ve bu şekilde borcunu ödeme imkanını elde etmesi her zaman mümkün olmuyordu. Dolayısıyla, yürürlükteki mevzuat gereği, zaman içerisinde gençlerin borcu katlanmış oluyordu. İşte devletimiz 2022 yılında 3,3 milyon gencin 27 milyar tutarındaki kredi borcunu tamamen sildi.
Dünyada bir devletin bağımsızlığının ve bu doğrultuda ülkesinin toprak altı, toprak üstü varlığı üzerindeki hükümranlığının en belirgin tezahürü, toprak altı zenginliklerini, bilhassa petrol ve doğalgazını bizzat kendisinin çıkarabilme güç, kuvvet, imkan, alt yapı ve pratiğine sahip olmasıdır.
İşte Türkiye, bu doğrultuda; ilk olarak sondaj flosunu oluşturmuş, bundan birkaç ay önce de flosuna kattığı son sondaj gemisi ABDÜLHAMİT HAN ‘ı görev yeri Akdeniz’e uğurlamıştı. En son geçtiğimiz günlerde Karadeniz’de 58 milyar metreküplük doğalgaz rezervi keşfederek toplam rezerv miktarını 710 milyar metreküpe yükseltmişti. Türkiye bununla da kalmadı, Avrupa’nın en büyüğü olan Silivri Doğalgaz Depolama tesislerini açtı. Aynı şekilde Türkiye, Karadeniz gazını vatandaşımıza ulaştıracak olan boru hattını da bu süre içerisinde denize indirdi.