Rabbim bizi her türlü afattan ve özbenliğimizi pekiştirmemize tahammül edemeyenlerin tuzağından korusun
Sevgili dostlar; bilemiyorum, kendi kendine mi tutuştu, yoksa ortada bir ihmal mi var, ya da vicdanı kara hain ve satılmış bir organizasyonun çaktığı çakmağın alevleriyle mi bir kere daha kavruldu ciğerlerimiz? Kesin bir şey...
Sevgili dostlar; bilemiyorum, kendi kendine mi tutuştu, yoksa ortada bir ihmal mi var, ya da vicdanı kara hain ve satılmış bir organizasyonun çaktığı çakmağın alevleriyle mi bir kere daha kavruldu ciğerlerimiz? Kesin bir şey söylemek mümkün değil…
Ama ortada fiilî bir gerçek var; o da göz kapaklarımızdaki kirpiklerimiz, onların da üstündeki veçhimizin süsü mesabesindeki kaşlarımız ne ise, cennet vatanımızın göz kamaştıran güzelliğinin, şehadet parmağı misali öz toprağımızdan fışkıran ispat vasıtaları olan o güzelim ormanlarımız Marmaris’te “ATEŞ ve YANGIN” silahıyla bir kere daha katle maruz kaldı.
Geçtiğimiz Salı günüydü, akşama doğruydu, saatlerin 20.02’yi gösterdiği sırada Marmaris’te Hisarönü Mahallesi Bördübet mevkiinde ormanlık alanda meydana gelen yangının varlığını, anında ilk olarak İHA’lar tesbit etmişti.
Alınan bilgi doğrultusunda Salı günü itibariyle havadan ve karadan ilk müdahaleye hemen başlanılmış, ama karanlığın yoğunlaşması ile birlikte havadan müdahale imkansız hale gelmişti.
Elbette ki, yangının 20.02 itibariyle başvermesi, daha başlangıç anında havadan müdahaleyi devre dışı bırakmak için iradî olarak belirlenmiş bir zaman dilimi olma ihtimalini akıllara getirmeden uzak değildi.
Her şeye rağmen, günün kararmasıyla havadan müdahale devre dışı kaldıysa da devlet bütün birimleriyle İHA’ların anında haber verdiği yangının söndürülmesi için seferber olmuştu.