Erdoğan’dan zaman ayarlı Kaşıkçı tehdidi
OLAY: Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi. Gördüğümüz: AKP, resmi açıklamalarda temkinli. El yükseltmiyor. Fazla öne çıkmıyor. Fakat “sızdırma”larla dış...
OLAY: Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi.
Gördüğümüz: AKP, resmi açıklamalarda temkinli.
El yükseltmiyor.
Fazla öne çıkmıyor.
Fakat “sızdırma”larla dış medyayı besliyor.
Görünüşte: Suudilere geniş manevra imkanı bırakmış durumda.
Gerçekte: Kendi hesabı var.
Pazarlıkta elini güçlendirmek...
Kozlarını hemen kullanmak istemiyor.
★★★
Fakat...
AKP, birden yöntem değiştirdi. Farklı bir işaret verdi.
Hem de en üst seviyede.
Cumhurbaşkanı’nın İstanbul konuşmasından söz ediyorum.
Tayyip Erdoğan, Ümraniye-Çekmeköy metro açılışında konuştu (21 Ekim 2018).
Dediklerini okuyalım önce.
“Ülkemize yönelik saldırıların şiddeti artarken, mahiyeti de değişiyor.”
“Cemal Kaşıkçı konusunda kararlıyız, ortaya çıkaracağız dedik.”
Anlamı: Türkiye, cinayette kendisinin de hedef alındığını düşünüyor.
Yani: Bunun bir bedeli olmalı.
★★★
Ardından, bir de anons yaptı.
Sanki TV programı duyurusu gibi.
“Bu konuyla ilgili açıklamalarımı salı günü grup toplantısında yapaca- ğım.”
★★★
Burada biraz duralım.
Normalde bu tür duyurular başka türlü yapılır.
Ya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü konuşur...
Ya da iki satırlık medya notu servis edilir.
★★★
Erdoğan, “salı gündemi”nin baş- lıklarını da verdi.
Şimdiden birilerine adeta “sopa” gösterdi.
Vurguları önemli: “Burada adaleti arıyoruz.
Bu tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak.”
Sonra sözlerini daha da kuvvetlendirdi: “Sıradan atılan bazı adımlarla değil.”
Ayrıntı verdi: “15 kişi buraya neden geldi, 18 kişi neden tutuklandı?”
Hafife almayın ha, der gibi: “Salı günü çok farklı bir biçimde anlataca- ğım...”
Ne yapacakmış: “Detaya girece- ğiz...”
Demek ki: “Detay”, birileri için korkutucu.
★★★
Bir Cumhurbaşkanı niçin böyle konuşur?
Neden, TV program anonsu gibi duyuru yapar?
Rating için değil herhalde.
Türkiye’de hemen bütün TV’ler hazır. Bırakalım Cumhurbaşkanı’nı...
Bakanların öksürüğünü bile canlı yayınlı- yor zaten.
★★★
Dolayısıyla...
Burada hedef içerisi değil, dışarısı.
Adres?
O da belli: Suudi yönetimi.
Niçin? Anlaşılan o ki...
AKP iktidarı birilerini kuyruğundan yakaladığını düşünüyor...
Elindekilerin Suudileri fazlasıyla zorlayacağı inancında.
Karşılığını bekliyor.
★★★
Biraz açalım.
Eldeki veriler...
Basına yansıyanlar ve ayrıca öğrendiklerim...
Şunları gösteriyor.
★★★
Bir: Türkiye daha ilk andan her şeyin farkında.
2 Ekim’de Kaşıkçı’nın Suudi Konsolosluğu’na girişini...
Ve aynı gün öldürüldüğünü öğreniyor.
Nasıl? Ya Konsolosluğu dinliyordu.
Ya da içeriden birileri haber taşıyor.
Hangisi? Resmi tutum: “İçeriden bilgi sızdı...”
Doğrusu?
Seçim sizin.
★★★
İki: Türkiye, ne yaptı?
Daha başından bilgilerini Suudilerle paylaştı.
Tutumu: “Her şeyi biliyorum...
Her şey elimde...”
★★★
Üç: Suudi Arabistan yönetimi elbette telaşlandı.
Hemen bir heyet gönderdiler Türkiye’ye.
Başlarında Medine Valisi.