Acelecilik psikolojisi!
Ekrem İmamoğlu’nu sonuçta kendisine zarar verecek yersiz bir acelecilik içinde görüyoruz. Sn. İmamoğlu, düşünmeli ki daha üç ay evvel bilinmez bir isim iken veya sadece görev yaptığı Beylikdüzü Belediye çevresinde bilinirken bugün Türkiye, varlığından haberdardır...
Eğer; bir kimse, meçhulden maluma; bilinmezlikten şöhrete yükselmişse bu yükselişi basiretle idare etmesini bilmelidir. Yoksa saman alevi gibi parlar ve söner. Kader, insanı bazen servetle, bazen şöhretle sınar. Servet veya şöhrete kavuşan bazı insanlar, kavuştukları bu imkânı, fikrî bir sermaye; bir başka ifadeyle entelektüel sermaye olarak kullanıp daha da güçlenirken bazıları kaybederler. Bunun, sade hayatlarda, ticarette, siyasette, sanatta, medyada bir çok örnekleri vardır. Fırsat, kapıyı “ben fırsatım!” diye çalmaz. Onun fırsat olduğunu kapısı çalınanın tanıması gerekir. Mevzua dair çok misal içinden ikisini seçebiliriz:
Turgut Özal, bir bürokrat iken tuttu ANAP diye bir parti kurdu. O zaman partilerin meclis grupları 10 kişiydi. Bir parti kurulmuştu ama 10 kişiyi bir araya getirip grup kurup-kuramayacağı tartışılıyordu. Bunlar, 1983 seçimleri öncesi yaşanmaktaydı. Tam o sırada devletin başındaki Kenan Evren, TV’de Turgut Özal’ın aleyhine konuştu. Vatandaşlara “Bu adama oy vermeyin” dedi. Bu hadsiz talimat, Turgut Özal’ı Başbakan, partisini iktidar yapacaktı. Merhum Özal, tam bir vizyonla hareket etti. Memleket fikren 4’e bölünmüştü. Seçim propagandalarında “Dört eğilimi birleştiriyorum” diyerek onu, partisinde bir terkip, sentez hâline getirdi.
Grup kurabilir mi? denilen siyasetçi, son elli yılda hiç olmadığı kadar Türkiye’nin ufkunu açtı. Cumhurbaşkanlığına kadar yükseldi. İsmi unutulmayanlar arasına katıldı.
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!..
21 Kasım 2024 | 459 Okunma
HİPOKRAT ANDI!
19 Kasım 2024 | 75 Okunma
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
16 Kasım 2024 | 59 Okunma
AHISKA
14 Kasım 2024 | 150 Okunma
GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK
12 Kasım 2024 | 48 Okunma
TÜM YAZILARI