Barış koridoru harekatı
MGK-Millî Güvenlik Kurulu’nun 31 Temmuz Çarşamba günü yapılan toplantısı, bu çalışmaların en önemlilerinden biriydi. ABD ve Rusya ile silah alışverişleri ile Kuzey Irak ve Akdeniz görüşüldü. Fakat en mühim konu, Fırat’ın doğusu oldu.
Bu toplantı, sonuç bildirisindeki havayla Fırat’ın doğusuna harekât yapılacağını haber verdi. En büyük ipucu, muhtemel harekât alanına isim verilmiş olmasıydı. Daha önce “güvenli bölge” deniyordu ama bu oraya mahsus bir isim değildi. Emniyetle yaşanacak bölge anlamında bir tarifti. Bu defa “Barış Koridoru” denilerek adı konmuştu. Bize göre “Barış Kuşağı” ismi daha isabetli olurdu.
Savaş ve barış kelimeleri, meşhur Rus romancısı Lev Tolstoy’un “Harp ve Sulh” adlı romanından sonra galiba ikinci olarak 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs’a yaptığımız “indirme, bindirme ve çıkarma” ile bir araya gelmiş oldu. Başbakan Bülent Ecevit veya devrin CHP- MSP hükûmeti, bu müdahaleye “Barış Harekâtı” demişti. O gün müdahale, ABD, AB ve SSCB’ye rağmen yapıldı. I. Dünya Harbi’nden sonra karşımızda yine “Yedi Düvel” vardı. O gün silahlı müdahaleye “Barış Harekâtı” denmesi havayı yumuşatma adına ihtiyaç görülmüştü.
Bugün de şu veya bu şekilde karşımızda yine Yedi Düvel var. Fark bugün Allah’a şükür ki savunma sanayiinde o güne göre kıyas kabul etmeyecek kadar öndeyiz. Buna rağmen aynı kelime tercih edilerek kimsenin ürkütülmek istenmediği hissediliyor.
MGK bildirisinde bizi Barış Harekâtı’ndan vazgeçirtecek tek sebebin ABD ile mevzua dair mutabık kalmamız gösterilmektedir. Böyle bir anlayış birliği, mutabakat mümkün müdür? Hayır, mümkün değildir.
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!..
21 Kasım 2024 | 418 Okunma
HİPOKRAT ANDI!
19 Kasım 2024 | 74 Okunma
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
16 Kasım 2024 | 59 Okunma
AHISKA
14 Kasım 2024 | 146 Okunma
GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK
12 Kasım 2024 | 47 Okunma
TÜM YAZILARI