Brezilya örneği
Brezilya tecrübesiyle şunu gördük ki FETÖ örgütünün yerleştiği memleketlerde onun içyüzüne dair bir-iki ziyarette anlatılanlarla hemen netice almak kolay değildir...Brezilya'da okullar açmışlar. Spor...
Brezilya tecrübesiyle şunu gördük ki FETÖ örgütünün yerleştiği memleketlerde onun içyüzüne dair bir-iki ziyarette anlatılanlarla hemen netice almak kolay değildir...
Brezilya'da okullar açmışlar. Spor dâhil bazı alanları ele geçirmişler. Gerçi orada yaşayanların verdikleri malumata göre sarsıldıkları da anlaşılıyor. "Ablalar" evlerinde çörek-börek yaparak kermes düzenliyorlarmış. Böyle bir gelirle ayakta kalınması mümkün olmasa da işi gevşek tutmamak şarttır.
Müşahedemiz o ki ülkeleri, Türkiye'den devşirdikleri eski Maocu, solcu, Kemalist bazı yazarlara zimmetlemişler. Bunlar da bol kapital karşılığı çalışarak -mesela- Brezilya'da üniversite ve basın çevrelerinde ahbaplıklar kurmuşlar, onları Türkiye'ye getirip-götürmüşler. Bu seyir, seneler boyu sürmüş. Bu sebeple görüştüğümüz medya mensuplarıyla akademisyenlerden bir kısmının peşin hükümlü olduğu saklanamıyordu. Bazıları bilmezliğinden, bazıları da hinliğinden buradaki bir kısım muhaliflerin ağzıyla konuştular. Hukukçu olmamız hasebiyle ikili görüşmelerdeki bazı sualleri biz cevaplandırdık. Dedikleri şöyleydi:
-AB'ye niçin karşısınız?
-Neden idamlar geri gelsin istiyorsunuz?
-Akademisyenlerle gazeteciler niçin tutuklanıyor?
İlk suali şöyle cevaplandırdık:
-Biz, AB'ye karşı değiliz. Milletimiz, AB'yi samimi bulmuyor. Türkiye, 1959'da Başvekil Adnan Menderes zamanında AB'ye müracaat etti. Bu müracaat, 1963 Ankara Andlaşmasıyla yenilendi. O günden bu güne bekletilmekteyiz. Şu masadaki plastik bardak üzerinden izah etmek gerekirse bize plastik bardağı değiştirip cam bardak getirin diyorlar, cam bardağı masaya koyuyoruz, hayır kristal bardak olacaktı diyorlar, onu getiriyoruz hayır mavi renkli olacaktı diyorlar, mavi, renkli olanı getiriyoruz hayır bu renk olmayacaktı... diyorlar.