CHP hakkında
Anayasa değişikliği halk oylamasına "hayır" diyen CHP'nin sandıkta kaybedeceği belliydi. Belli olan bu gerçekten sonra CHP yönetiminin birbirine düşeceği de belliydi. "Kabahat altın kürk olsa kimse üstüne almaz"...
Anayasa değişikliği halk oylamasına "hayır" diyen CHP'nin sandıkta kaybedeceği belliydi. Belli olan bu gerçekten sonra CHP yönetiminin birbirine düşeceği de belliydi. "Kabahat altın kürk olsa kimse üstüne almaz" atasözü meşhurdur. Sonuçta adı geçen parti bir kere daha mağlup olmuştu.
Yargı yolu denemeleri fayda temin etmeyince bu defa isyanlar başladı. Evvela eski genel başkan Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu'nu 3 Kasım 2019'da Cumhurbaşkanlığına aday olma mes'elesinde köşeye sıkıştırmak istedi. Onu Fikri Sağlar, izleyerek CHP'yi tek adam partisi olmakla itham etti. Derken Muharrem İnce, polemikleriyle göründü. Bunlar daha yeni konuşulmaya, kapı önüne koyma tehditleri ve sopa sallama ithamları edilmeye başlamıştı ki asıl infilak beklenmedik bir taraftan geldi. Parti sözcüsü ve ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı Selin Sayek Böke, uhdesinde bulunan vazifelerden istifa ettiğini açıkladı. İstifa gerekçesi ilginçti: "Gelinen noktada mevcut yönetimin parçası olmak istemiyorum!!!..."
Bu sözü insaf terazisinde tartmak lâzım: