Erken seçim mİ? Hayır!..
Seçimlerin vaktinde yapılması demek, siyasi istikrarın kurulması ve devam etmesi demektir. Türkiye’de Cumhuriyet döneminde çok partili siyasi hayata geçtikten sonra 1950-1960 arası uzun bir istikrar ve ciddi bir kalkınma dönemidir...
Doğru olan, her şeyin vaktinde, takviminde yapılmasıdır. Bu gerçek, hasattan doğuma, nakil vasıtalarının kalkmasından misafirliğe gitmeye kadar binlerce misaliyle birlikte böyledir. Osman Gazi’ye yaptığı nasihatle bin yıllık bir zamanın temellerini kuran Şeyh Edebali Hazretler ne de güzel derler:
-Ey oğul sabretmesini bil; vaktinden önce çiçek açmaz!..
Bizim nesiller, seçim kargaşasının çokça yaşandığı dönemlerin insanlarıyız. Bıktıracak denli sıklıkta seçimler olurdu. Erken seçim, baskın seçim, seçimlerin yenilenmesi, ara seçim vs. diye kısa aralıklarla sandığa giderdik. Bunlara dayalı olarak kurulan hükûmetler de ya zayıf veya çok kere koalisyon hükûmetleri olurdu. Birkaç partiyle kurulan bu hükûmetlerde her parti, kendi tarafına çektiği için yaşamazdı. Üç ayda, altı ayda bir hükûmetler kurulur, hükûmetler yıkılırdı. Diğer ülkelerin dışişleri bakanları değişmediği için her toplantıda bir başka Türkiye dışişleri bakanıyla karşılaşınca şaşırırlardı. Takatsiz hükûmetler, bütçe yapamaz, köklü kararlar alamaz, dünyaya karşı Türkiye’yi layıkıyla temsil edemezdi.