HDP İÇİN SON FIRSAT
HDP-Halkların Demokrasi Partisinin oyları, doğu ve güneydoğuda düşerken batı illerinde artması sonucu yüzde 10 seçim barajını aşarak 67 vekille Meclis’e girebildi. Yani; 600 vekil mevcudu olan TBMM’de en az her 10...
HDP-Halkların Demokrasi Partisinin oyları, doğu ve güneydoğuda düşerken batı illerinde artması sonucu yüzde 10 seçim barajını aşarak 67 vekille Meclis’e girebildi. Yani; 600 vekil mevcudu olan TBMM’de en az her 10 vekilden biri HDP’lidir. Bu keyfiyet de bu partiyi yerlileştirme zaruretini doğurmaktadır.
CHP’nin HDP ve İYİ Partiye oy desteği vermesi, bu partilere olan muhabbetinden değil, AK Parti’ye olan tavrındandır. Bu bir gerçektir ve bundan böyle tarihe intikal etmiştir. Artık CHP’nin siciline bakıldığında yalnızca Güneş Motel vekil pazarı değil, İYİ Partiye emanet vekil verme ve HDP’ye her CHP’li evden bir oy desteği çıkarma ucuz kurnazlıkları da hatırlanacaktır.
Şu da bir gerçektir; Kemal Kılıçdaroğlu CHP’si kasaba politikacılığına sürüklenirken Muharrem İnce CHP’si sandalyeyi Sn. Kılıçdaroğlu’nun altından çekmektedir.
Serdettiğimiz görüş üzerine “bu ne demek; iki CHP mi var?” denebilir. Fiili durum bu noktaya gelmiştir. Bir yanda var olan mezhep tabanlı CHP, diğer yanda var olmaya çalışan sosyal tabanlı CHP.
Her ne olursa olsun; tarihin hükmü de geledursun; biz, TBMM’ye dönelim. Burada hormonlu oylarla da olsa barajı aşıp grubunu kurmuş bir HDP vardır.
Bu HDP’nin doğru okunması gerekir. Selahattin Demirtaş “Türkiye partisi olacağız” vaadinde bulunduğu için bu parti, 2015’te yüzde 13’ü aşmıştı. Ne var ki Türkiye partisi olmak yerine “hendek ve çukur” partisi oldu.
Eğer; 24 Haziran seçimleriyle birlikte bugün de “Türkiye partisi” olmak gibi bir niyet mevcutsa sebep her ne olursa olsun HDP’nin karşısına bir fırsat daha çıkmış demektir. Kendisinden samimiyet haricinde olağanüstü hiçbir şey beklenmiyor. Beklenen kökü de dalı da içeride bulunan, sırtını şuraya buraya dayamayan yerli bir parti olmasıdır.
Bugüne dek bunu yapamamış olmaları belki anlaşılabilir. Ancak bundan böyle hiçbir mazereti yoktur. Zira devlet, Kandil’e yaptığı kararlılık harekâtıyla aynı zamanda HDP’yi Kandil’deki terör baronlarının vesayetinden kurtarmaktadır.
Bundan dolayı HDP samimiyet ve millîlik imtihanındadır. Harekât, seçimler sebebiyle kısmen yavaşlamıştı. Şimdi yeni sistemde azami sürate kavuşacak ve terör bataklığı temizlenecektir.
HDP ya bundan istifadeyle baronlarla bağını kesip yerlileşecek veya batıl yolda kalmaya devam edecektir.
Selahattin Demirtaş’ın cinayete azmettirmek suçundan ve diğer müsned suçlardan beraat etmesi mümkün görünmüyor.
Öyle ise CHP’de Muharrem İnce’nin çıkması gibi bu yeni şartları doğru okuma kabiliyetine sahip bir kişinin de HDP’den çıkması gerekmektedir.
HDP “devam” veya “son” yazan yol ayrımındadır.
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!..
21 Kasım 2024 | 446 Okunma
HİPOKRAT ANDI!
19 Kasım 2024 | 75 Okunma
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
16 Kasım 2024 | 59 Okunma
AHISKA
14 Kasım 2024 | 146 Okunma
GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK
12 Kasım 2024 | 48 Okunma
TÜM YAZILARI