İSTİŞAREYLE ÇARE ÜRETMEK
"Akıllı insan, kendi aklını, daha akıllı insansa başkasının da aklını kullanır..." Bu güzel tesbiti şöylece yorumlamak mümkün:-Akıllı insan, hisleriyle, heyecanıyla, öfkesiyle değil...
"Akıllı insan, kendi aklını, daha akıllı insansa başkasının da aklını kullanır..." Bu güzel tesbiti şöylece yorumlamak mümkün:
-Akıllı insan, hisleriyle, heyecanıyla, öfkesiyle değil, düşünerek, ölçüp-biçerek hereket eder. Daha akıllı insansa başka insanların fikirlerinden, tecrübelerinden, başarılarından hatta pişmanlıklarından ders çıkarır.
İnsan, sadece değerli olandan değil, değersizden de ibret alır. Zâtın birine "edebi kimden öğrendin?" dediklerinde "edebsizden!" diye çarpıcı bir cevap vermiş. İnsanlar, dağarcıklarını zenginleştirmek, akıllarını beslemek, ufuklarını açmak için kitap okur, sohbetlere, konferanslara gider, film seyreder vs.
"Müşavere", "Vahiy Medeniyeti"mizde çok önemsenmiştir. Burada ortak akıl, paylaşma kültürü derpiş edilmektedir. İnsanı yoktan halk eden Allahü teâlâ, onu elbette ki bizzat kendisinden bile çok daha mükemmel şekilde bilmektedir. Kur'an-ı kerîmde kararlarımızda istişare etmemiz tavsiye edilmekte, "istişare ettiğinizde aldığınız karar yanlış bile olsa onu ben düzeltirim" teminatını vermektedir. Vahiy Medeniyeti, aklı yok saymaz. Tebliğ aklı olanı muhatap almakta. Ancak şahsın kendi mihveri etrafında tecrid olmuş kuru akla da itibar edilmez. Vahiy Medeniyeti'nde yalnızca sosyal hayatta değil, icra edilecek işlerde de istişare ederek paylaşma ve doğruyu bulma yolu esastır.