Malazgirt Ruhu
Bugün, 26 Ağustos 2015 Çarşamba. Bugün 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin yıldönümündeyiz. Bugün Malazgirt'te muhteşem bir anma töreninin yapılmasını çok isterdik. 2071'e sadece 56 yıl var. Bu zaman...
Bugün, 26 Ağustos 2015 Çarşamba. Bugün 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin yıldönümündeyiz. Bugün Malazgirt'te muhteşem bir anma töreninin yapılmasını çok isterdik. 2071'e sadece 56 yıl var. Bu zaman, devlet hayatında göz açıp kapayıncaya dek geçer. Bu 56 yılın her birinde Malazgirt Meydan Muharebesi, çok şanlı merasimlerle kutlanmalıdır. Bu yıl belki bunu düşünecek vakit olmadı ama önümüzdeki yıldönümlerinde devlet, bütün imkân ve görkemiyle Malazgirt'te olmalıdır. Sıradan bir olimpiyat oyunlarına bile 10 yıl evvelinden hazırlanmaya başlanmakta. Kaldı ki bugün Malazgirt ovası ağlıyor. Ovadaki şüheda verilen her şehitle birlikte bir kere daha vuruluyor...
Şu üç şuur çok ehemmiyetlidir.
Vaz geçilemez, ihmal edilemez.
Bunlarla varlığımızı devam ettirebilir ve istikbale yürüyebiliriz:
İslâm şuuru.
Tarih şuuru.
Türkçe şuuru.
Maddi refah seviyesi ancak bunlar var oldukça kendilerini koruyabilirler. Yollar, köprüler, meydanlar mevcutsa değerlidir. Millet, kalabalıklar topluluğu değildir. Devlet de o topluluğun siyasi teşkilatı değildir. Hakîkat bu iken bu milletin evlâtlarına son bir asırda ne Büyük Selçuklu, ne Anadolu Selçuklu, ne Osmanlı layıkıyla öğretildi. Siyasi hayatta vesayetden şikâyetçiyiz. Ancak; en büyük vesayet ilmin üzerinde, bir başka ifadeyle dinin, tarihin ve Türkçe'nin üzerinde yaşandı. Buralarda alan boşaltması yapıldığı için terör türedi.
Bugün herhangi bir lise mezunumuz, Sultan Alparslan'a dair anlatacakları bir paragraflık bir malumatı zor bulur. İsminin Muhammed Alparslan olduğu hiç bilinmez. Malazgirt'ten girip Anadolu'yu bize ebedi vatan kılan ordu hakkında malumat sahibi değildir. Halbuki aynı gençler filan şarkıcı, falan futbolcu, falan dizi oyuncusuna dair en lüzumsuz bilgilere bile tafsilatıyla vâkıftırlar.