Seçim bitti, geçim başladı!

Çok zorlu, çok çekişmeli ama yüzde 83’lerdeki seçmen iştirakiyle dünya seçim standartlarının üstünde seyreden 31 Mart 2019 Mahallî Seçimleri, artık arkada kalmış bulunuyor.Bu seçimin...

Çok zorlu, çok çekişmeli ama yüzde 83’lerdeki seçmen iştirakiyle dünya seçim standartlarının üstünde seyreden 31 Mart 2019 Mahallî Seçimleri, artık arkada kalmış bulunuyor.

Bu seçimin iki bariz vasfından biri, seçmenin büyükşehirleri muhalefete vermesi, ikincisi de meclis üyeliklerini iktidara, Cumhur İttifakı’na bırakmasıdır.

Kazananları tebrik ederken kaybedenlere “geçmiş olsun” deriz. Kazananlar, ateşten gömlek giydiklerinin idrakinde değillerse kötü başladılar demektir.

Kaybedenlere gelince; bugüne kadar yanlışa imza atmayıp, itibarını korumuş olarak tevekkül ve azimle yeni yarışlara hazırlanırlarsa aslında o kayıp bugünkü kayıptır; gün gelir bir şekilde kazanç olarak geri döner.

Kazanan da kaybeden de, iktidar da muhalefet de şunu kesinkes görmeli ki bundan böyle seçim değil, geçim zamanı. İktidar için kaybın sebebi olarak iç çekişme, organize suç örgütünün müdahalesi gibi faraza 10 madde sıralanırsa bunların başında hayat pahalılığı gelir. Bu hafta semt pazarında soğan 8,5 TL idi. Öyle ise şunu diyebiliriz: Limon, 29 Mart 1989’da ANAP’a iktidarı, soğan, 31 Mart 2019’da AK Parti’ye büyükşehirleri kaybettirdi.

Biten seçimden bugüne kalmış bakiye, İstanbul başta olmak üzere bazı illerdeki itirazlardır. AK Parti ve MHP olağanüstü itiraz hakkını kullanarak İstanbul seçimleri için malum sebeplerden dolayı YSK’ya müracaat ettiler. Seçime hile karıştırıldığına dair çok vahim iddialar vardır. Mahkemeye ibraz edilen deliller, 3 bavul tutmuştur. Bir kısmı kamuoyu ile de paylaşılan bu delillerin net ve inandırıcı olması itibariyle YSK, İBB için seçimin tekrarına karar verebilir. Bu ihtimal çok yüksektir. Bugüne kadar seçim ortamı sakin ve seviyeli geçti. YSK yeniden sandık kararı aldığı andan itibaren de bu sükûnetin korunması gerekir. Seçim tekrar edildiğinde mevcut başkan, ya kaybedecek veya yerinde kalacaktır. Her iki hâlde de her iki taraf, süreci çok iyi yönetmelidir. Seçime rağmen Ekrem İmamoğlu’nun mevcut fark aralığını daha da açarak bir daha kazanması hâlinde ana muhalefetin bunu, iktidarı zorlayan bir tehdit unsuru yapıp erken seçim kararı almasına yol açması şayanı tercih değildir.

YAZININ DEVAMI