Tarafsız yargı
16 Nisan halk oylamasıyla yürürlüğe girecek olan anayasanın 18 maddesinden 5'i en önemlileridir. Bu maddeler şunlardır:1-Cumhurbaşkanı, kendi icraatlarından kendisi mes'ul olmakta ve altında imzası olan tasarrufundan dolayı...
16 Nisan halk oylamasıyla yürürlüğe girecek olan anayasanın 18 maddesinden 5'i en önemlileridir. Bu maddeler şunlardır:
1-Cumhurbaşkanı, kendi icraatlarından kendisi mes'ul olmakta ve altında imzası olan tasarrufundan dolayı gerektiğinde mahkeme önünde hesap vermektedir.
2- Cumhurbaşkanı ve Başbakan diye seçilmiş iki icra temsilcisi teke düşürülmektedir.
3- Askerî yargı lağvedilerek mahkeme önünde eşitlik temin edilmekte, yargılama imtiyazı ortadan kalkmakta ve mahkemeler bütünüyle sivilleşmektedir.
4- Sıkıyönetim ilân etme yetkisi hukuk mevzuatından ihraç edilmektedir.
Şu gayet önemli 4 maddeden bile daha ehemmiyetli olansa mahkemelere "tarafsızlık" mecburiyetinin getirilmesidir.
Mevcut ve önceki anayasalarda mahkemelerin istiklali "müstakil" veya "bağımsız" kelimeleriyle ifade edilmiştir. Bu anayasalara nazaran mahkemeler bağımsızdır. Halbuki faşizan tatbikatlarda bu prensip lafta kalmıştır.
Tek Parti'nin haşin bir biçimde pençesinde tuttuğu 27 yıllık zaman diliminde mahkemelerin müstakil yahut bağımsız olduğunu söylemek insan hafızasıyla eğlenmek olur. Tarafsızlık zaten yoktur. Bu dönemde ne "tabiî hâkim" prensibi işler ve ne de mahkemeler müstakildir. Bir mahkemenin adının "istiklal" olmasıyla o mahkeme bağımsız olmaz. İstiklâl Mahkemeleri, ne ehil hukukçulara teslim edilmiş, ne tabiî hâkim şartına riayet edilmiş ve ne de müstakil ve tarafsız olmuşlardır. Çankaya'nın gözüne bakarak karar verilmiştir. Talimatla çalışmış emir kulu hey'etlerdir.
Yassıada Mahkemesi, İstiklal Mahkemelerinin devamıdır. İstiklal Mahkemelerinin 3 sözde hâkimi Kel Ali, Kılıç Ali, Necip Ali meşhurdur. Bunlar, dalkavukluk edebiyatında "Kâbe Arab'ın olsun Çankaya bize yeter!" diyen Behçet Kemal şarlatanlığının hukuktaki temsilcileridir.