Tarihimizle barışmak
Tarihî vak’alar değiştirilemez, inkâr edilemez, tarihî simalar hak etmediği şekilde karalanamaz ve iltifat edilemez.Peki hakikaten böyle midir?Böyle mi olur?
Hayır; bunlar yapılır, aşağılayıcı ve yüceltici sıfatlar on yıllar boyu havalarda uçuşur. Resmî tarihçiler, dalkavuklar devrede olur. Asılsız tarihler yazılır. Ancak gerçekler gün gelir ortaya çıkar. Bu manzara, sadece bizde değil, başka milletlerde de görülmüştür. İhtilalciler önceki dönemi karalayarak haklılıklarını kabul ettirmek isterler. Önceki dönem haindir, işbirlikçidir, vatanı satmıştır... Böyle demeyip de övülse “öyle ise niye değiştirdiniz?” sorusu sorulacağından bu yola gidilir.
Tarihi, bir yapanlar, bir de yazanlar vardır. Tarihi yapanlar hayatta oldukça tarafsız tarih yazılamaz. Bunun gibi tarihî hadiseler, üstünden bir asır geçmeden de tarafsız tarih yazılamaz. Baskı ve tehdit olmaması gerekir.
19 Mayıs 1919’un üstünden yüzyıl geçtiğine göre bundan sonra tarafsız, namuslu, doğru tarihçilik beklenmelidir. Hiçbir tarihî şahsiyet bir başkasıyla kavga ettirilmemeli. Tarihî simalara insanüstü sıfatlar, yanılmazlıklar izafe etmek tarihi karartmaktır. Hakikatler olanca soğukkanlılığıyla yazılmalı. Tarih, tarih silsilesi takdimi değildir. Tarihçinin yorumlarıyla o takvim sıralaması değer kazanır.
YUSUF TEKİN, DOĞRU SÖYLÜYOR!..
21 Kasım 2024 | 418 Okunma
HİPOKRAT ANDI!
19 Kasım 2024 | 74 Okunma
KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ
16 Kasım 2024 | 59 Okunma
AHISKA
14 Kasım 2024 | 146 Okunma
GÖÇ SİYÂSETİMİZ ÜZERİNE DÜŞÜNMEK
12 Kasım 2024 | 47 Okunma
TÜM YAZILARI