Yıl dönümü
Musul, Irak'ın Bağdat'tan sonraki ikici büyük şehri. Lozan Andlaşmasında hukuki varlığı üzerinde ittifak edilemeyince mes'ele askıya alınmıştı Petrol üretiminden pay sahibi olduğumuz bir yer. Halep de bir...
Musul, Irak'ın Bağdat'tan sonraki ikici büyük şehri. Lozan Andlaşmasında hukuki varlığı üzerinde ittifak edilemeyince mes'ele askıya alınmıştı Petrol üretiminden pay sahibi olduğumuz bir yer. Halep de bir eski şehrimiz. Antep, Halep'in sancağıydı. Halep de bugün Suriye'nin ikinci büyük şehri.
Musul ve Halep, I. Dünya Harbi'nin asrı tamamlaması döneminde eş zamanlı olarak yeniden dünya gündemindeler. O günkü şartlarla bugünkü şartlar arasında değişen iki büyük gerçek var:
Birincisi; devrin cihan devleti İngiltere, yerini ABD'ye bırakmıştır. İkincisi ise Avrupa'nın "Hasta Adam" diye küçümseyip ölüme mahkûm ettiği Türkiye, yerinden doğrulup bölge lideri, oyun kurucu ve tezgâh bozucu kudretli bir devlet hâline gelmiştir. Eğer; Türkiye, yeniden dünya ligine çıkmamış olsaydı hastalıktan kurtulamamış eski Türkiye mantığı, bugün kendi ikliminde 60 küsur devletin füze atıp bomba savurdukları bir zamanda tarafsızlığı diplomasi zaferi gibi anlamak eksikliğini yaşayabilirdi. Oysa Türkiye, 15 Temmuz ihanetini püskürttükten sonra Cerablus'a girdi. Hedef aldığı 5 bin km2'lik sahayı inşa etmek üzere. Bununla sadece hudutlarımız teminat altına alınmayacak, sadece DAEŞ oralardan sökülüp atılmayacak Halep de soykırımdan farksız katliamlardan kurtarılacaktır.