ABD nasıl dünyanın kalpazanı oldu?

Daha önce de yazdığımız gibi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı dövizden TL'ye geçme kampanyası ekonomik çıkarlarımız açısından son derece doğrudur. Bu kampanya hız kesmeden devam etmelidir. İç ticarette döviz kullanımının tamamen ortadan kalkması şarttır...

TL dışındaki yabancı para birimleri Türkiye içinde ticaret yaparken kullanılamaz. Londra'da dolarla ya da euro ile alışveriş edemezsiniz. Berlin'de ya da Paris'te sterlinle ya da dolarla mal ve hizmet alamaz ve satamazsınız. Kesinlikle aksi duruma izin verilmez. Bizde de öyle olmak zorundadır...

Türkiye içinde kullandığımız her dolar ABD'ye verilmiş faizsiz kredi anlamına gelir. Bugün ABD sadece para basarak kendi ekonomisine bedavadan dehşet kaynak yaratıyor. Faizsiz ve sürekli bir kaynak bu...

ABD her sene korkunç miktarda karşılıksız dolar basıp dünya piyasasına sürüyor. ABD şu an kalpazan bir devlettir. Peki bu aşırı dolar egemenliğine nasıl gelindi? Nasıl ABD bütün dünyaya karşılıksız para basan bir kalpazan devlet olabildi? Bunun elbette uzun bir hikâyesi var...

Biliyorsunuz, ekonomide önce paranın karşılığı vardı. Eskiden altınla, gümüşle mal alınır, mal satılırdı. Karşılık ne idi? Altının içindeydi. Paranın karşılığı maden olarak kendisinin içindeydi...

Para olarak kullanılan altının gramına göre de bir değeri vardı. Gramı düştüğü zaman, piyasadan daha az mal alınıyordu. Alışverişte altın esastı. Sonra zaman içinde ne oldu? Küresel ticaret ağı genişledikçe altın ağır olduğu için, tüccarlar altınlarını bankaya teslim ettiler...

Bir kilo altın 10 bin dolar ederse 10 bin doları cebinizde taşıyabilirsiniz ama bir kilo altını çok zor taşırsınız. Tüccarlar altını depo ettirdi ve karşılığında bir sürü makbuz aldı. Onun adına da "banknot" dendi...