Dördüncü senesinde Gezi ve FETÖ

Tam 4 sene önce bugünlerde İstanbul ve hatta tüm Türkiye yangın yeri gibiydi. Taksim'de başlayan alevlenme tüm ülkeyi sarmıştı. Gezi olaylarının tırmanmasının tek sebebi ise polis talimatıyla...

Tam 4 sene önce bugünlerde İstanbul ve hatta tüm Türkiye yangın yeri gibiydi. Taksim'de başlayan alevlenme tüm ülkeyi sarmıştı. Gezi olaylarının tırmanmasının tek sebebi ise polis talimatıyla göstericilerin çadırlarının hunharca yakılmasıydı...

***
31 Mayıs 2013 gece yarısına kadar Gezi normal bir protesto olarak sürüyordu.
Çadırların yakılması bu protestonun çığırından çıkması için yapılmış kasıtlı bir Fetullahçı polis provokasyonuydu...
Bu çadırları yakma rezaletinin bir FETÖ provokasyonu olduğu gerçeği tüm kanıtlarıyla ortadadır artık ve nitekim sorumlular da yargılanıyor şu an...
***
4 sene önce bugünlerde Fetullahçı polis çetelerinin provokasyonları her şehirde -özellikle Ankara Bestekar Sokak'ta- devam etti ve ülke kasten yangın yerine döndürüldü...
Kaos ve kargaşa tüm Türkiye sokaklarını kapladı. Tam anlamıyla bir darbe ortamı yaratıldı.
FETÖ'nün bu büyük alçaklığından beri de ekonomi hâlâ kendine tam gelemedi...
***
2015 yılının sonlarında Gezi'de tüm olayları başlatan polis terörüne ilişkin hükümet detaylı inceleme talimatı verdi. Bu olayı aydınlatmak için İçişleri Bakanlığı Mülkiye başmüfettişleri Kamil İlhan, Anıl Cengiz Üzgün ve İlyas Burunak ile polis başmüfettişi İlhan Kara, 28-31 Mayıs 2013 arasında Taksim Gezi Parkı'nda görev yapan zabıta personelinin ifadesine başvurdu...
Müfettişler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde, zabıtaların yeminli ifadelerini aldı. 12 zabıta personelini dinleyen müfettişler, "Gezi Parkı'nda olayların tırmanmasına neden olan çadırların yakılması talimatını kim verdi" ve "Çadırları kim niye yaktı" sorularına cevap aradı...
***
Müfettişler aldıkları onlarca ifade sonunda çadırları yakma talimatının Emniyet Müdür Yardımcısı Fetullahçı Ramazan Emekli tarafından verildiğini rapor etti. Tutanaklarda, kamera görüntülerine göre, zabıtaların Emekli'nin talimatıyla çadırları tutuşturup yaktığı tespiti yer aldı...
Gezi olaylarının baş provokatörü olan şu an tutuklu bu şahsın polis okulu günlerinden beri Fetullahçı örgütün üyesi olduğunu polis teşkilatında bilmeyen yoktur. 17-25 Aralık darbe teşebbüsünde de Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin ellerine kelepçe takıp tutuklama planı yapan polislerin içindeydi bu adam...
***
Müfettişlerin tutanağında, Gezi olaylarını tırmandıran çadır yakma olayının sorumlusu olarak gösterilen zabıta ekiplerini yöneten kişinin, Avrupa Yakası Merkez Zabıta Amirliği'nde görevli zabıta komiseri Murat Sarı (39) olduğu belirtildi...
Sarı, ifadesinde eylemcilerin çadırlarını toplamak üzere, 31 Mayıs sabahı 05.00 sularında Gezi Parkı'na gittiğini söyledi. Polislerle kısa süreli durum değerlendirmesi yaptıklarını kaydeden Sarı, sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor...
"Ramazan Emekli isimli İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, 'Biz birazdan eylemcilere müdahale edeceğiz. Siz de müdahaleden sonra çadırları toplayın' dedi. 05.00 sularında polis müdahaleye başladı. Kuvvetli direniş olduğu için gazla müdahale edildi. Sonra biz 20-25 kişilik zabıta ekibiyle çadırları toplamaya başladık. Bu sırada eylemciler yanımıza kadar sokulup bize taş ve şişe atıyordu. Gezi Parkı'nın sonuna doğru geldiğimizde Emekli'nin, 'Toplamayı bırakın, çadırları yakın' talimatını yanımda bulunan personelim Murat Yüce ve Tolga Kurul da duymuştur. Bana kamera görüntülerini izlettiğiniz kişilerden Osman Çeküç, Murat Yüce ve Hasan Hüseyin Yılmaz'ı teşhis ettim. Ancak yanan çadırların yanında duran maskeli iki kişiyi teşhis edemedim.
Görüntüler dikkatlice izlenirse yanan çadırların üzerine polis arkadaşların da çadır attıkları görülecektir.
Biz çadırlardan bir bölümünü nizami şekilde topladık ve Edirnekapı'daki depomuza tutanakla teslim ettik..."
***
Eğer bu Fetullahçı provokasyon olmasaydı o protestolar normal seyrinde kalırdı ve böyle bir toplumsal kutuplaşma ortamı oluşmazdı. 1 Mayıs 2013 gösterileri gibi bir ortam olur ve sonra hayat devam ederdi...
Gezi olaylarının Türkiye'ye sosyal maliyeti çok büyük oldu. Toplumsal ortam Gezi öncesi büyük ölçüde durulmuş, normalleşmişti. Barış içinde birlikte yaşama kültürü gelişiyordu. Gezi ile beraber dehşet bir sosyal kutuplaşma iklimi oluştu ve Türkiye'nin her kesimi bu zehirli atmosferden büyük zarar gördü...
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hedef alan taarruzlar 21 Kasım 2017 | 9.067 Okunma ABD karşısında TSK ve MİT 20 Kasım 2017 | 1.457 Okunma Türkiye bambaşka bir döneme giriyor 19 Kasım 2017 | 3.065 Okunma Atatürk’ün ölümüne ağlayamayanlar 15 Kasım 2017 | 681 Okunma Atatürkçülük stratejisi mi var? 14 Kasım 2017 | 752 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar