İzmir'deki FETÖ operasyonları
Geçen hafta bu köşede İzmir ile ilgili yazdıklarımı okuyanlar İzmir'de yapılan FETÖ operasyonlarına şaşırmamışlardır. Bunlar bekleniyordu. Hep söylediğim gibi İzmir şehri...
Geçen hafta bu köşede İzmir ile ilgili yazdıklarımı okuyanlar İzmir'de yapılan FETÖ operasyonlarına şaşırmamışlardır. Bunlar bekleniyordu. Hep söylediğim gibi İzmir şehri Fethullahçı terör örgütünün finansal yapılanması açısından İstanbul'dan da daha önemli bir şehirdir. FETÖ ile mücadele noktasında hem İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya hem İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru hem de Başsavcı Vekili Okan Bato çok duyarlı ve kararlı adamlar. FETÖ ile mücadelede böyle adamlara ihtiyacımız var. Öte yandan bu son operasyonda bazı MÜSİAD ve AK Parti mensubu isimler de gözaltına alınınca İzmir karıştı. Elbette MÜSİAD ve AK Parti mensubu biri suç işlemişse dokunulmayacak diye bir olay yoktur. Nitekim geçen yazılarımda AK Parti'li olup paralel örgüte kalkan olmaya çalışanların suç işlediğini özellikle belirttim. Hukuk kim suç işlemişse gerekeni yapmak zorundadır. Diğer yandan savcılarımızın duyarlı olması gereken konu da FETÖ ile mücadele operasyonlarında bu yapının son 2 yıl içinde terör örgütü olarak kabul edildiği gerçeği ve son 2 yıl içinde bu terör örgütüne desteğe devam edenlerin yargılanması gerektiğidir.
17 Aralık 2013'ten evvel bu yapıya para desteği veren herkes suçlu sayılırsa ülkenin yarısından çoğunu içeri atmanız gerekir ve bu bir rezalet olur. Nitekim HSYK'nın da görüşü bu yöndedir. Özellikle savcıların ve hakimlerin tayinlerine ve terfilerine bakan HSYK 2. Dairesi'nin çoğunluk iradesini temsil eden saygın hukuk adamı Mehmet Yılmaz sürekli olarak savcılarımızı ve hakimlerimizi haklı FETÖ operasyonlarının sulandırılmaması konusunda sürekli uyarıyor. İzmir'deki hukuk makamları da HSYK'nın bu duyarlılığını paylaşıyor. FETÖ ile mücadele bu ülke için en kritik konudur ve bu ülkenin gerçek bir hukuk devleti haline gelebilmesi için zorunludur.
Bu mücadele sürecinde de İzmir çok önemlidir. PKK terör örgütü için Kandil ne kadar önemliyse Fethullahçı terör örgütü için de İzmir o kadar önemlidir. Nitekim Türk devletinin Emniyet, Yargı ve İstihbarat güçleri İzmir'deki FETÖ'nün spatula ile kazınmasına özel önem atfediyor.
İzmir FETÖ finans ayağındaki tüm şirketlere de kayyum atanacak. Çünkü örgütün Türkiye'deki kalbi İstanbul değil İzmir'dir.
Yukarıda bahsi geçen MÜSİAD'ın hem Genel Başkanı Nail Olpak hem de İzmir Başkanı Ümit Ülkü nezdinde FETÖ ile mücadelede ne kadar kararlı olduğunu biliyorum. Nitekim geçen hafta FETÖ'nün en azılı üyelerinden olan ve şu an hakkında hem FETÖ'den hem de yağ kaçakçılığından soruşturma olan bir paralel finansör MÜSİAD'ın itibarlı ismini kullanarak imaj operasyonu yapmaya kalkışmış ve cevabını almıştı. Cumhurbaşkanlığı ve MİT nezdinde de bu FETÖ finansörünün 17 Aralık sürecinde yaptığı hainliklerle ilgili iki ayrı rapor vardı. MÜSİAD bu yağ kaçakçısı hakkında ismini vererek bir açıklama yayınladı ve bu Fethullahçı terör örgütü üyesi kişiliğin yalan haberler yaptırdığını ortaya koydu. Zaten bu terör örgütü üyesi daha evvel de böyle yalan ve alçakça haberler yaptırmıştı...