Süleyman Demirel ve basın özgürlüğü
Süleyman Demirel'in vefat ettiği günden itibaren Babıali kökeninden gelme Türk basın mensuplarınca yazılanları ve söylenenleri dikkatle takip ediyorum. Babıali basın geleneğinin hilekar ve ikiyüzlü doğası bir...
Süleyman Demirel'in vefat ettiği günden itibaren Babıali kökeninden gelme Türk basın mensuplarınca yazılanları ve söylenenleri dikkatle takip ediyorum. Babıali basın geleneğinin hilekar ve ikiyüzlü doğası bir türlü değişmiyor. Hep riyakarlık ve her zaman sahtekarlık Türk basın tarihinin özetidir...
***
Babıali gerçekten Necip Fazıl'ın dediği gibi lağımların kalemlerden aktığı iğrenç bir ortamdır. Hayattayken Süleyman Demirel'in Adnan Menderes ile aynı akıbeti yaşaması için azami gayret göstermiş Babıali kaşalotları şimdi Demirelci oldular da Demirel'i Tayyip Erdoğan'a örnek gösteriyorlar. Aynısını Özal üzerinden de çok yaptılar oysa Özal'ın darbeyle devrilmesi için de ellerinden geleni ardına koymamıştı Babıali kaşalotları...
Her zaman Demirel'e gönülden bağlı olmuş Yavuz Donat çok daha fazlasını hatırlıyordur ama benim sadece basın tarihini okuyarak gördüğüm Demirel'e yapılan şerefsizlik örnekleri bile Babıali'nin ne rezil bir ortam olduğunu kanıtlar vaziyette. Rahmetli Süleyman Demirel iki defa askeri darbeyle devrilirken bu alçak darbelerin zeminini hazırlayan Türk basınıdır. Meşhur Babıali imparatoru Erol Simavi gururla orduyu darbelere basının hazırladığını ve bu yüzden basının büyük harfle BİRİNCİ KUVVET olduğunu hep söyleyen biriydi.
Simavi bu rezil durumla hep övünürdü...