Vefatının ikinci yılında Süleyman Demirel
Şu satırları 17 Haziran 2017'de yazıyorum. Türk siyasi tarihinin efsane isimlerinden Süleyman Demirel iki yıl önce bugün 17 Haziran 2015'te vefat etmişti. Süleyman Demirel 1964'te Adalet Partisi Genel Başkanı olduğu günden...
Şu satırları 17 Haziran 2017'de yazıyorum. Türk siyasi tarihinin efsane isimlerinden Süleyman Demirel iki yıl önce bugün 17 Haziran 2015'te vefat etmişti. Süleyman Demirel 1964'te Adalet Partisi Genel Başkanı olduğu günden itibaren askeri vesayet rejiminin en güçlü parçası olan medya oligarşisiyle yani Babıali ile karşı karşıya gelmişti. Babıali kısaltmasıyla anılan Türk medyası o dönem orduyu darbelere hazırlayan en önemli faktördü...
"Basına Batı âleminde 'Yasama Yürütme ve Yargı'dan sonra dördüncü kuvvet' derler ama Türkiye için bu yanlıştır. Türkiye'de en kudretli kurum ordudur ama basın dördüncü değil birinci kuvvet makamındadır. Çünkü ihtilallere orduyu basın hazırlar."
"Ordu CHP'nin muhafız alayı mı? Ordu milletin malı değil mi?" diye çok haklı olarak haykırıyordu...
Türkiye toplumu bu tehditlere aldırmadı ve 1965'te yüzde 53 ile Adalet Partisi ve Demirel'i hükümet yaptı ama elbette iktidara getiremedi. Çünkü gerçek devlet iktidarı önceden belirlenmiş durumdaydı. Gerçek devlet iktidarının bir parçası olan Türk medya düzeni seçilmiş hükümeti paçavraya çevirdi...
Demirel'i askeri darbeyle indirene kadar "basın özgürlüğü" kapsamında tehdit ve şantaj faaliyetlerini sürdürdü. Bu arada zavallı haldeki Demirel hükümetlerinden bu tehditlerle ekonomik olarak da bol bol haksız rant elde etti medya patronları...
Özellikle 1969-71 arası Demirel'in itibarsızlaşması ve halk nezdinde rezil olması için her türlü ahlaksız ve asparagas manşeti attılar...
Haldun Simavi'nin adamları Nazmiye Demirel'in namusuna bile dil uzattılar. Rahmetli Nazmiye Hanım'ın kunduracısı ile aşk yaşadığını ve bu yüzden Süleyman Demirel'in o kunduracıyı öldürttüğü gibi korkunç yalanları bile manşete çektiler...
Demirel o dönem bu Babıali kaşalotları ile savaşmaya çok çalıştı ama başaramadı. İğrenç yalanları ve korkunç kumpaslarıyla yine onlar kazandılar. Gurur duydukları gibi birinci kuvvet basın olarak orduya yine darbeyi yaptırdılar. Demirel bu alçak medya düzeni karşısında boyun eğdi ve maalesef sonra da cellatlarının istediği kıvama geldi...
Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hedef alan taarruzlar
21 Kasım 2017 | 9.067 Okunma
ABD karşısında TSK ve MİT
20 Kasım 2017 | 1.457 Okunma
Türkiye bambaşka bir döneme giriyor
19 Kasım 2017 | 3.065 Okunma
Atatürk’ün ölümüne ağlayamayanlar
15 Kasım 2017 | 681 Okunma
Atatürkçülük stratejisi mi var?
14 Kasım 2017 | 752 Okunma
TÜM YAZILARI