Yargısal vesayetin son çırpınışları...
Başbakan Binali Yıldırım'ın birkaç gün önce yaptığı açıklama her türlü bürokratik ve yargısal vesayete karşı çok haklı bir meydan okumaydı..."İnşallah bu yıl...
Başbakan Binali Yıldırım'ın birkaç gün önce yaptığı açıklama her türlü bürokratik ve yargısal vesayete karşı çok haklı bir meydan okumaydı...
"İnşallah bu yıl içinde en büyük dönüşümü, değişimi de milletimizin desteğiyle gerçekleştireceğiz.
Bu değişim anayasa değişimidir.
Anayasada yapılacak bu değişiklikle evelallah vesayet rejimi tarihin derinliklerinde kaybolup gidecek."
***
Türkiye son üç-beş senede, birisi "Bunlar bunlar vuku bulacak" dese "Yok canım olmaz" cevabını vereceğimiz, inanması güç manyakça tecrübeler ve acılar yaşadı...
***
Liberalizmin Türkiye'deki en önemli sözcüsü olan Prof. Dr. Atilla Yayla'nın da belirttiği gibi anlaşılan üst yargı bürokrasisi bütün bunlardan hiç ders almamış. Hâlâ bürokratik kooptasyon sistemini diriltmek istiyor.
Bu uğurda yargı bürokrasisinin diğer katmanlarını da dışlıyor. Üst yargıdan son dönemde özellikle Hürriyet gazetesine verilen demeçler son derece problemli...
***
Kimi üst yargı bürokratları hâlâ arzu ediyor ki kendisi çalsın kendisi oynasın.
Dehşet verici bir durum. Bu tavır daha sonra Yargıtay Başsavcılığı'ndan gelen, bürokrasiyi seçilmiş organların aleyhine yetkilendirmeyi amaçlayan benzer bir teklifle iyice perçinlendi. Dolayısıyla Atilla Yayla çok çok haklı...