Adım adım bu günlere…
Bu günlere gelmek kolay olmadı.Recep Tayyip Erdoğan’a muhtar bile olamayacağının söylendiği günlerden onun Cumhurbaşkanı (Başkan) olduğu günlere gelindi.Cumhurbaşkanı yaverinin Cumhurbaşkanı ile el...
Bu günlere gelmek kolay olmadı.
Recep Tayyip Erdoğan’a muhtar bile olamayacağının söylendiği günlerden onun Cumhurbaşkanı (Başkan) olduğu günlere gelindi.
Cumhurbaşkanı yaverinin Cumhurbaşkanı ile el sıkışmaya, onun yüzüne bakmaya imtina edildiği günlerden, Genelkurmay Başkanı’nın Milli Savunma Bakanlığına bağlı olduğu günlere...
Bunlar idarî alandaki değişim, dahası dönüşüm...
Bir de sahada çıkarılan engeller var: 27 Nisan (2007) askeri muhtırasından başlayarak Gezi olayları, 17/25 Aralık kalkışması, daha önce MİT Müsteşarına karşı girişilen alaşağı etme teşebbüsü, MİT’in yardım konvoyunun önünün kesilmesi vs...
Bütün bunların birer darbe teşebbüsü olduğu bu günden geriye bakıldığında daha net görülüyor. Bu teşebbüsler aslında 15 Temmuz fiili darbe teşebbüsüne meydan vermemek üzere tertiplenmişti. Neticede, Erdoğan’ın diğerleri gibi: “Ben askerle takışmam, şapkamı alıp giderim” zihniyetinde bir cebin kişi olmadığı ortaya çıkınca, kepazeliği göze alıp fiili darbe teşebbüsüne giriştiler. Bu teşebbüsün işbirlikçilerinin NATO ve ABD olduğunu bu gün herkes söylüyor. Onların arkasında hangi gücün olduğunu tahmin etmek de zor olmasa gerek...