Kaçan fırsatın ardından koşmak
Adamın biri, sirk müdürüne gelir ve der ki: “Beyefendi, ben kuş taklidi yaparım, sirkinizde bana göre bir iş istiyorum.” Sirk müdürü: “Bizim kuş taklidi yapan adamımız var.” derse de, kuş taklidi...
Adamın biri, sirk müdürüne gelir ve der ki: “Beyefendi, ben kuş taklidi yaparım, sirkinizde bana göre bir iş istiyorum.” Sirk müdürü: “Bizim kuş taklidi yapan adamımız var.” derse de, kuş taklidi yapan adam: “Ama benim gibisini bulamazsınız, ben sahici kuş gibi olurum.” der, ancak sirk müdürünü ikna edemez. Bunun üzerine kuş taklidi yapan adam, bir anda kollarını çırpar ve kuş olup açık pencereden uçar gider. Sirk müdürü arkasından “aman, yaman!” diye feryat etse de, sesini bir daha işittiremez.
Marguerite Duras, bir yazısında, yıllar öncesinde rastladığı bir küçük gazete ilanının metnini hatırlıyor. İlân şuymuş: “Geçen pazartesi akşamı, saat yedide, Tronchet Sokağı no: X’de yer alan çiçekçi dükkânının önünden geçerken, kapıdaki adama dönüp bakan kadın, lütfen kendinizi tanıtın.” İşte, geç kalmışlığın ve pişmanlığın harika ve çarpıcı bir örneği daha... O kadın kuş olup uçmuştur, o adam kuş olup uçmuştur, o fırsat kuş olup uçmuştur, bir daha yakalanmamacasına, ebedî olarak...
Hemen şimdi, şu anda yapılabilecek bir işle karşı karşıya kaldığınız durumlar olur. Bir ân sonrası yoktur, nasıl ki bir ân öncesi de yoktu. Hemen o anda karar vermek zorundasınızdır. Bu, çocukların “al vermem oyunu”ndaki hale de benzetilebilir. Avucunuzdaki cismi çocuğa uzatır ve “al!” teklifinde bulunursunuz, çocuk elinizdeki cismi kapacağı anda avucunuzu kapatıp geri çekerek “vermem!” diye seslenirsiniz. Bu işte geç kaldığınız anda elinizdeki cismi kaptırırsınız. Ama bu, nihayetinde bir oyundur ve çocuğu oyalamaya yöneliktir. Ne var ki, bu basit oyunda bile, çocuğa bir fırsatı kullanma alışkanlığı aşılama hedefi gizlidir. Çocuk elinizdeki cismi kapmakta geciktiği her seferinde, daha bir hırsla saldırır ve elinizdeki c...